İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başlayan Akşener, partilerine sansür uygulandığını ve Türkiye’de, basın özgürlüğü ve demokrasiden bahsetmenin mümkün olmadığını savundu.
“Milletin gerçek gündemi ekonomi”
Milletin gerçek gündeminin ekonomi olduğunu ifade eden Akşener, “İktidar istiyor ki millet onların anlattıklarını konuşsun ama milletimiz, gerçeği yani ekmeğini konuşuyor. Milletin gündemi hayat pahalılığı, geçim darlığı ve işsizlik. Milletin gündemi aş, iş, ekmek. İktidar sürekli, geçen yıllarda yaptıklarını anlata dursun, bugünkü tablo ortada.” diye konuştu.
Akşener, enflasyonun 16 yıl aradan sonra yeniden yüzde 20’nin üzerine çıktığını ve işsizlikte tüm zamanların rekorunun kırıldığını, resmi rakamlara göre 4 milyona yakın işsizin olduğunu, iş bulmaktan ümidini kestiği için başvuru yapmayanların da eklendiğinde bu rakamın 6 milyona yaklaştığını belirterek, hükümetin bu tabloya karşı her şeyi güllük gülistanlık gibi gösterdiğini ifade etti.
Spor kulüplerinin borçlarının yapılandırılması
Spor kulüplerinin borçlarının yapılandırılmasını eleştiren Akşener, şöyle konuştu:
“Ülkede tarımın hali, çiftçilerimizin sorunları ortadayken, Ziraat Bankası’nın borazan medyayı, yandaş müteahhitleri ve spor kulüplerini desteklemek için kullanılması ayıptır, yazıktır, günahtır. İktidar, spora kaynak aktarmak istiyorsa başka yöntemler bulmalıdır. Kaldı ki spor kulüplerimize destek için mi, yoksa kendi kurduğu takımların milyonlarca dolarlık transferlerine kaynak yaratmak için mi yapıyor? Orası belli değil. Spor kulüplerine 10 milyar lira kaynak ayıran iktidar, ülkemizdeki üretimin yüzde 90’ını gerçekleştiren KOBİ’lerimize, sadece 20 milyar lira ayırmış.”
“Liyakat esas alınmalı”
Devlette liyakatın esas alınması gerektiğine işaret eden Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milletin liyakat sahibi evlatları, bu ekonomik şartlarda ayakta kalmaya çalışırken, devletin, gelinler, görümceler, damatlar, enişteler için nasıl bir arpalık haline getirildiğini hep birlikte görüyoruz. Birkaç sülalenin bütün fertlerinin, devletin en üst kademelerine yerleştirilmesinin savunulacak yanı yoktur. Kızı danışman, ablası danışman, kuzeni politika kurulu üyesi, teyzesi milletvekili, annesi büyükelçi. Bu ne doymazlık kardeşim! Ayıptır ayıp. Devleti bu kadar ayağa düşürmeyin. Milletle devletin arasını, bu kadar açmayın.”
Suriye operasyonu
Suriye’nin kuzeyindeki terör yuvalarına karşı bir kara harekatı yapılması gerektiğini aylar önce belirttiklerine işaret eden Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “birkaç gün içinde operasyona başlıyoruz” açıklamasını anımsatarak, “Bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen, o operasyon henüz başlamadı. Bölgedeki bir takım gelişmeler üzerine yeni değerlendirmeler yapılmış olabilir. Bu konuda ordumuzun, devletimizin değerlendirmeleri, bizim için de elbette önceliklidir. Ancak, PKK ve uzantılarına dokunulmaması gibi bir ihtimal asla gündeme getirilmemelidir. Amerika’nın ve Rusya’nın oyalama taktiklerine itibar edilmemelidir.” çağrısında bulundu.
“Trump’un açıklamaları talihsizliktir”
ABD Başkanı Donald Trump’un sosyal medya üzerinden Türkiye’ye yönelik açıklamalarını “Büyük talihsizlik” olarak değerlendiren Akşener, şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın, ‘dostum’ dediği Amerika Başkanı Trump’ın, Türkiye’nin operasyon ihtimaline karşı, sosyal medyadan yaptığı açıklama büyük talihsizliktir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı diyor ki; ‘Kürtlere saldırırlarsa, Türkleri ekonomik olarak mahvedeceğiz.’ Sayın Trump’a seslenmek isterim. Türk devleti, Kürtlerle değil, teröristlerle mücadele ediyor. Yıllarca, Orta Doğu’daki kaoslarda, perperişan yollara düşen mazlumlara hep Türkiye kucak açmıştır. Türk milleti ve Türk devleti saldırmaz, katletmez. Herkes kendi tarihine ve geçmişine bakacak. Türkiye bölgeye girerse, milli güvenliğini tehdit eden teröristlere haddini bildirmek için girer. Türk devleti ‘gireceğim’ demişse girer. Tarih şahittir ki Mehmetçik’in postalının değdiği yerde, gül biter. Fırat’ın doğusu batısı demeden girilsin ve terör yuvaları yerle bir edilsin.”
“Yıldırım TBMM başkanlığından ayrılsın”
AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanlığından istifa etmesi gerektiğini vurgulayan Akşener, Yıldırım’ın TBMM Başkanlığından istifa etmeyerek Anayasa’yı çiğnediğini ileri sürdü.
Meral Akşener, “Anayasa’yı açıkça ihlal etmesini görmezden gelemeyiz. Hukuksuzluğun, kural tanımazlığın kalıcı hale gelmesine seyirci kalamayız. Böyle devlet anlayışı olmaz. Güçlünün haklı sayıldığı yerde, adalet de olmaz, devlet de olmaz. Kanuna, kurala, anayasaya herkes uyacak. Sayın Yıldırım çok önemli görevler yaptınız adaylığınız tescil edildiğinde sizin itibarınız açısından umut ediyorum ki TBMM Başkanlığı’ndan istifa ederseniz.” diye konuştu.
“İktidar, kutuplaştırma taktiğini yeniden devreye soktu”
Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “zillet ittifakı” ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İllet ittifakı” şeklindeki açıklamalarını da eleştirdi. İktidarın, yerel seçimler öncesi kutuplaştırma taktiğini devreye soktuğunu öne süren Akşener, sözlerini şöyle tamamladı:
“Övündükleri şeye bakar mısınız? Milletimize hakaret ediyorlar. Bununla da övünüyorlar. Bekliyorlar ki biz de aynı seviyeye düşelim. Bizim dağarcığımızda o kelimeler yok. Asıl zillet, Türk Milleti’nin binlerce yıllık değeri, kıymeti, Bozkurt işareti yapabilmek için Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanlardan izin almaktır. Bozkurt, Ergenekon’dan çıkarken, birilerinden izin mi istedi? Alparslan Türkeş ve Ebulfez Elçibey, Bozkurt işareti yapmak için birilerinden icazet mi aldı? Türk milliyetçilerine şirin görünmek için, seçim otobüsünde eğreti Bozkurt işareti yaparken, o sana sordu mu da şimdi sen ona soruyorsun? Afrin yollarında, Kızılelma’ya gidiyoruz diyerek, şehadete yürüyen aslanlar, birilerinden izin mi istedi ki sen izin istiyorsun.”
Akşener, daha sonra Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığına Cihan Kolip’i, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığına Serdar Kaman’ı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına Oğuz Şimşek’i, Kastamonu Belediye Başkanlığına Levent Dikmen’i, Ağrı Belediye Başkanlığına Taner Söylemez’i ve Rize Belediye Başkanlığına Yakup Özkan’ı aday olarak gösterdiklerini açıkladı.
