Bütün piyasalar faiz haftasından çıkacak kararları bekliyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasındaki (TCMB) görev değişikliğinin ardından 25 Temmuz’da yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı daha da önem kazandı. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın göreve gelmesiyle faiz beklentileri de değişiklik gösterdi. AA Finans’ın TCMB’nin gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin anketine katılan ekonomistler, faizlerde 250 baz puan indirim bekliyor. 19 ekonomistin katıldığı ankette politika faizine (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) ilişkin indirim beklentilerinin medyanı 250 baz puan oldu.
Bütün ekonomistler faiz indirimi beklerken, tahminler en düşük 150, en yüksek 500 baz puan indirim arasında yer aldı. Foreks anketine katılan 18 ekonomistin tamamı da temmuz toplantısında faiz indirimi kararı alınacağını öngördü. Analistlerden 7’si gösterge faizin yüzde 24’ten yüzde 21,50’ye indirileceği tahmininde bulunurken, 4’ü yüzde 21’e, 2’si yüzde 22’ye, 1’i 23’e, 1’i yüzde 22,50’ye, 1’i yüzde 22’ye, 1’i 20’ye, 1’i yüzde 19’a indirileceği görüşünü savundu. Haftalık repo faizinin 2019 yılının toplamında 600 baz puan indirileceği öngörülüyor. 13 Eylül 2018 tarihinde yüzde 17,75’ten yüzde 24 seviyesine yükseltilen TCMB gösterge faizi, 25 Ekim 2018, 13 Aralık 2018, 16 Ocak 2019, 6 Mart 2019, 25 Nisan 2019 ve 12 Haziran 2019 tarihli toplantılarda beklentilere paralel olarak yüzde 24 seviyesinde sabit tutulmuştu. Küresel piyasaları etkiyecek Amerika tarafında ise ABD Merkez Bankası Fed, 30-31 Temmuz’da gerçekleştirilecek toplantıda, 10 yılı aşkın süre sonra yapılacak ilk faiz indiriminde büyük çaplı bir hareketten kaçınarak, politika faizini 25 baz puan indirmeye yönelmiş görünüyor. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantılarında oy hakkı bulunan St. Louis Fed Başkanı James Bullard, cuma günü basın açıklamasında bulundu.
Açıklamada, ay sonunda yapılacak toplantıda Fed’in faizi çeyrek puan (25 baz puan) indirmesini desteklediğini, daha büyük bir faiz indirimine ihtiyaç olmadığını düşündüğünü bildirdi. Fed Başkan Yardımcısı Richard Clarida ve New York Fed Başkanı John Williams önlem olarak faiz indirimine gidilmesinin ekonomik sorunları hafifleteceğini söylemeleri üzerine piyasalarda 50 baz puanlık bir indirim beklentisi oluşturmuştu. 30-31 Temmuz’da yapılacak FOMC toplantsında 50 baz puanlık indirime yönelik argümanların da dinleneceğini belirten Bullard “Ancak ben durumun bu kadar agresif bir faiz hareketi gekektirdiğini düşünmüyorum” diye konuştu.
YIL SONU BEKLENTİSİ 600 BAZ PUAN İNDİRİM
Reuters’ın 25 kurumun katılımıyla yaptığı ankette oluşan medyana göre halihazırda yüzde 24 seviyesinde olan politika faizinin temmuzda yüzde 21,5 seviyesine çekilmesi, yıl sonunda ise 600 baz puan düşüşle yüzde 18 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Temmuz için beklentiler yüzde 19-23 yani 100-500 baz puan indirim aralığında şekilleniyor. Reuters’ın görev değişiminin hemen ardından yaptığı ankette temmuz beklentisi 100 baz puan artarak 200 baz puana yükselmiş, yıl sonu için ise 425 baz puan seviyesinde oluşmuştu. Analistler TCMB’nin 400 baz puanın üzerinde bir faiz indirimi yapmasının kurda bozulmaya neden olabileceğini belirtiyor.
OTOMOTİV VE KONUTA PARA YÖNELECEK
25 Temmuz’daki kritik karar öncesi ekonomist Faruk Şen “Merkez Bankası başkanının değişiminden sonra yeni başkanın açıklamalarına göre faizlerde ciddi bir indirim olacak. Beklenen yüzde 6-7, daha fazla olursa da şaşırmamak lazım. Hükümet faiz indirimiyle piyasanın daha canlanacağını düşünerek hareket ediyor” dedi. Şen, faizlerin indirilmesiyle dövizde bir yükseliş olabileceğine değinerek “Mevduat hesaplarına verilen faizde yüzde 6-7 düşüş olursa oradan dolaşıma çıkacak paraların 3 seçeneği var. Otomotiv, konut ve beyaz eşyaya para yönelecek, gıda maddelerinde bayram öncesinde bir rahatlama olacak, son olarak ise faizlerin düşmesiyle zarar edeceğini düşünen kişiler dövize para yatıracaklar” ifadelerini kullandı.
‘KURDA YÜKSELİŞE YOL AÇABİLİR’
Dubai’de Bloomberg Economics Orta Doğu baş ekonomisti Ziad Daoud, kaleme aldığı raporda “Lirada geçen yaz, Merkez Bankası’nın faiz değiştirmeyerek finans piyasalarını şaşırttığı 24 Temmuz’dan sonra ciddi bir erime başlamıştı. Bundan tam bir yıl ve bir gün sonra MB beklenenden fazla bir faiz indirimiyle kurda yine sert bir yükselişi tetikleyebilir” dedi ve piyasasının 200–250 baz puanlık bir faiz indirimi fiyatladığını sözlerine ekledi. Londra’da PineBridge Investments fon yöneticisi Anders Faergemann, küresel makro ortamdaki kafa karıştırıcı sinyallerin ve kötüleşen makro faktörlerin merkez bankalarının güvercin söylemini dengelediğini belirterek, “Mevcut trendin gelişen piyasalar için çok olumlu olması karşın bizi oldukça temkinli yapıyor” şeklinde görüş bildirdi.
DOLAR 5.80 SEVİYESİNE ÇIKABİLİR
Merkez Bankası’ndan daha agresif faizi indirimi bekleyenler de var.İstanbul Portföy Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Ozaner minimum 400 baz puan indirim beklediklerini vurgulayarak “Tahvil piyasası da bunu fiyatlandırdı. Merkez Bankası Başkanı değişmeseydi de zaten faiz indirimi olacaktı, biz minimum 400 baz puanlık düşüş bekliyoruz” dedi. Ozaner “Faiz tarafında bence bu fiyatlandı. Eylül ayı beklentileri önemli. Ağustos ve eylülde baz etkisiyle her şeyi daha iyi göreceğiz fakat ekim kasımdan sonra bu dengelenecek. Eylül’de de 150 200 baz puanlık indirim olabilir. Sonrasında bence daha dikkatli olmak gerekecek. Yabancı yatırımcılar 250 baz puan indirim bekliyor. Türkiye’de geniş beklenti aralığı var. 400 baz puan indirim olursa kurda 5.80’e doğru hızlı bir hareket olabilir” değerlendirmesini yaptı. FED’den faiz indiriminin gelişen piyasalara olumlu etkisinin olacağını kaydeden Ozaner “Kurun çok gerileyeceğini düşünmüyorum. Bireysel yatırımcı hala dolar alıyor, bu da güvenin tam tesis edilmemesiyle ilgili. Bu 2 hafta kur için çok önemli” diye konuştu. İş Yatırım da Murat Uysal’ın açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek haneli faiz vurgusuyla 400 baz puan faiz indirimi beklediklerini açıkladı.
İNDİRİM GEREKMEYEBİLİR
Boston Fed Başkanı Eric Rosengren, ABD ekonomisinde “işlerin yolunda” olduğunu, bu nedenle, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ay sonunda yapacağı Federal Açık Piyasa Komitesi (FMOC) toplantısında “faiz indirimi gerekmeyebileceği”ni söyledi. ABD ekonomisinin başka ülkelerin yaptığı gibi büyümenin teşvik edilmesi için para politikasını gevşetmeye ihtiyacı olmadığını savundu. “Eğer Japonya MB’de ve ECB’de görev yapıyor olsaydım bir faiz indirimini ciddi şekilde düşünmek akıllıca olurdu” diyen Rosengren şöyle devam etti: “Ancak ABD ekonomisi o noktada değil. Ekonomi şu aşamada makul bir seviyede. Eğer ekonomi para politikasında bir gevşeme olmadan oldukça iyi iş çıkarıyor ise politikanın gevşetilmesini istemiyorum”. Konuşmasında politika yapıcıları ekonomi için ‘doğru olan’ ne ise onu yapmaya çağıran Rosengren “Finansal piyasaların istediği ile aynı şey olmasa bile doğru olan yapılmalı” dedi.
NEW YORK FED BAŞKANI UYARDI
New York Fed Başkanı John Williams’dan faiz indirimi sinyali geldi. Williams, faiz indiriminin ‘olası bir felaketi’ önleyeceğini savundu ve “Felaketin ortaya çıkmasını beklemektense önlem almak daha iyidir” uyarısı yaptı. Fed’in elinde birçok olanak varken, ekonomik sorunların daha ilk belirtilerinde hızlıca harekete geçerek faizleri indirmesinin yerinde olacağını vurguladı.
‘FAİZLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN NEDEN YOK’
Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, Wall Street Journal’a verdiği demeçte Haziran’daki Fed politika toplantısından önceki faiz oranlarını sabit tutma kararını destekleyerek “Faizleri değiştirmek için bir neden yok” dedi. Harker, “ABD ekonomisi güçlü olmaya devam ediyor ve hala çok güçlü bir işgücü piyasası var. Eğer ekonominin sürekli şekilde zayıfladığına inanırsam faiz indirimine katılırım ancak benim görüşüme göre bu noktada oranları her iki yöne kaydırmaya gerek yok “ dedi. Harker, Fed’in 19-20 Haziran tarihli toplantısından önce “Şu anda faiz oranlarında bir indirim görmüyorum. Faiz oranlarında değişiklik yapmak için acele etmeye gerek yok. Bir süre beklemeli ve işlerin nasıl geliştiğini görmeliyiz” ifadesini kullanmış, Fed ise federal fonlama oranında değişikliğe gitmeyerek, yüzde 2.25 – 2.50 aralığında bırakmıştı.
‘KUR SAVAŞININ GALİBİ ABD OLUR’
Pimco’nun küresel ekonomik danışmanı Joachim Fels’e göre, ‘ilan edilmemiş kur savaşında’ döviz piyasalarına doğrudan Merkez Bankası müdahalesiyle değil, faiz oranlarındaki düşüşler, negatif faiz oranları, niceliksel gevşeme ve verim eğrisi kontrolüne başvurma yoluyla olacak. Fels, ABD’nin, ısınan ‘ilan edilmemiş kur savaşını’ muhtemelen kazanmasını bekliyor. Fels, kur cephesindeki soğuk savaşın, döviz piyasalarına doğrudan merkez bankası müdahalesi şeklinde değil; faiz indirimleri, negatif faiz oranları (Avrupa ve Japonya’dakiler gibi), niceliksel gevşeme ve verim eğrisi kontrolüyle bağlantığılı bir çatışmaya işaret ettiğini söyledi. Fels, ABD’de “başkanın tweetleri”nin de bu karışıma etki ettiğini belirtti.