“Yeni Dönem” vurgusundaki şifrelere geçmeden önce Diyarbakır’ın cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlatmak istediği düşüncelerin sessiz çığlığına bir kelam etmem gerekiyor;
“Sayın Cumhurbaşkanı’m; aylardır dile getirdiğim, yazdığım ve anlatmak için canla başla mücadele ettiğim durumları kabul ederseniz bir de size anlatabilirim!
Nedir bu “Yeni Dönem” peki? Cumartesi gününden bu yana herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki gizemi çözmeye çalışıyor. Analizler, geçmişten bu yana izlenen taktikler, söylemler masaya yatırılıyor her mecrada.
Bu beyin fırtınası içerisinde kimi mevcuttaki tahtının sarsılmasından çekinirken kimi de kendine dair ışıkların yakıldığını umut ederek “acaba Cumhurbaşkanı beni mi kastetti” düşüncesi ile haydi bismillah demeye hazırlanıyor.
Manevi güçlerin varlığına inanan biri olarak karşımdaki insanlardan ve yaşanan olaylardan aldığım enerji ile hem o anı hem de sonrasını okumayı severim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır’a olan sitemi sözlerinden, gözlerinden, jest ve mimiklerinden net bir şekilde anlaşılıyordu.
Ve sonrasına dair sanki şunu diyordu çevresindekilere; “size maddi manevi çok şans verdim bölgede olumlu değişimler yaratmanız için fakat olmadı. Bundan sonra şans yok!”
“Yeni Dönem” dedi Cumhurbaşkanı. Çünkü uzun zamandır aday isimlerinin belirlenmesi için geniş kapsamlı araştırmalar yapılıyor ve büyük ihtimalle yapılan aday araştırmalarında kötü bir tablo ortaya çıktı!
AK Parti bünyesinde bulunan isimlerden yana Diyarbakırlı seçmenin tercihi pozitif olmadı. Bu tablo karşısında belki de Cumhurbaşkanı Erdoğan “yeni dönem” açıklamasına ihtiyaç duydu.
Bana göre yeni dönem açılımı “AK Parti’de yeni ve marjinal isimler” ile olacak!
AK Parti siyaseti ile şimdiye kadar aleni bir ilişkisi olmayan yeni isimler yerel seçimlerde aday gösterilecek diyorum!
Hatta daha ileri gidip, geçmişte Kürt siyaseti içerisinde aktif rol alan sonrada bir şekilde küskünlük yaşayarak geriye çekilen isimler de olacak diyorum!
Kürt siyasetinin içinden çıkan adaylar ile Diyarbakır ve Güneydoğu seçmeni kazanılır mı diye sorarsanız zihnimde beliren cevap olumsuza yakın olur derim. Çünkü sadece marjinal adaylar ile olmaz değişim!
Teşkilatlar, işleyişler, yürüyüşler vs …. Hepsi gözden geçirilmeli.
Yazımın sonunda Güneydoğu’ya dair bir analizimi de paylaşmak istiyorum. Bilhassa Şanlıurfa ve Adıyaman başta olmak üzere Güneydoğu’da milliyetçi oyların yükselişte olduğunu yerel seçimlerin sonunda hep birlikte göreceğiz…
Yaşar İÇEN 22 Eki 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.