Mesele bundan ibarettir. Peygamber Efendimizin gençliğinde çocukluğu, gençliği kervanlarla hep iç içe geçmiştir. Bu nedenle her kervanı biraz da Peygamber Efendimizin emaneti olarak görürüz. Abdülkadir Geylani hazretlerinin kıssasında ilim tahsili için bir kervanla istikamete erişmek istediğinden bahsedilir. Mevlana Hazretleri, Konya’ya gelmeden önce büyük bir kervanın parçası olarak yollar aşmıştır. Kervandan ayrı kalmak dersek: Göçtü kervan kaldık dağlar başında ilahisi vardır. Bosna Savaşı sırasında Gazi Hüsrev Bey Medresesinin ilahi korosundaki çocukların yürekleri dağlayan sesiyle aklımıza gelir. Neresinden bakarsak bakalım, kervan mühimdir.
Ticari veya farklı ihtiyaçlarla bir yerden diğerine giden insanların ortak hareket etmesini, yolda güvenli şekilde gitmelerini temin eder kervanlar. Küresel ticaretin ilk örnekleri arasında sayılabileceği gibi insanlığın bugüne kadar geliştirdiği ortak mirasta da önemli ölçüde pay sahibidir. Devletler, tüccarların güvenli şekilde seyahat etmeleri için günlük menziller içinde kervanlar inşa etmişlerdir. Atlar, develer dinlensin, kervan yolcuları ihtiyaçlarını gidersin, ticaret gelişsin ve niyetinde insanlar ihtiyaçlarını karşılasınlar. Kervanlar hem ithalatın hem de ihracatın önemli taşıyıcılarındandır. Bu nedenle kervan yollarının güvenli olması prestij göstergesidir, devlet olmanın temel gereklerinden biridir.
Yüzyıllar geçti ve develerle yürütülen ticaret günleri geride kaldı. Deniz üzerinden ticaret yeni bir boyut kazandı. Karavan denilen araçlar türedi. İngilizcedeki bu kelimenin kökeni de kervana dayanıyor. Bazı insanlar, arabalarına bağladığı gezici evleriyle dünyayı dolaşıyorlar. Bazıları da sırf bu işe özel tasalanmış karavan araçları tercih ediyorlar.
İnsanlık olarak çok geliştik değil mi? Artık her türlü insan hareketi kolayca yapılabiliyor, kervanlara ihtiyaç yok değil mi? Hayır. Bu konuda iyi haberler veremeyeceğim. Orta Amerika ülkelerinden ABD’ye doğru yola çıkan bir mülteci kervanının durdurulması talimatını verdi ABD yönetiminin başındaki kişi. Askerler sınır bölgelerine sevk edildi ve binlerce mültecinin sınırı aşmasını engellemeye çalışıyorlar.
Ticareti ve insan hareketliliğini kendi adil olmayan kurallarıyla düzenlemeye çalışmanın tabii sonucunu yaşıyoruz. Adaletsizliğe gözlerini kapatan bir dünya, insanların daha iyi bir hayat imkanını da ellerinden almaya çalışıyor. Avrupa, ABD ve İsrail tarihlerinin en büyük insani imtihanlarından birini polisiye tedbirlerle aşmaya çalışıyor. Duvarlar örerek, göçmenlerin girişlerini yasaklayarak kervanı durdurmaya çalışıyorlar. Sebeplere değil sonuçlara odaklanarak beyhude bir çabanın içine giriyorlar.
Dünya sistemi, büyük bir krizin ortasında. Kendilerini bu krizden çıkaracak, insanlıkların hatırlatacak bir kervanı düşman olarak görüyorlar. Berekete inanılmadığı için paylaşmakla bitecek sanıyorlar nimetleri. Tüm dünyanın nimetlerini istiyorlar ama iş onları dünyayla bölüşmeye gelince cevap kocaman bir duvar. Kervana düşman olanlar şunu bilmiyorlar: Hayat bir kervansaray, sadece bir süre konakladığımız.
Halil İbrahim İZGİ 31 Eki 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.