Tedavi için gelen hastaların en çok çapraşık dişlerden nasıl kurtulabileceklerini sorduğunu söyleyen Dentakademi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Diş Hekimi Göker Taşkınsu, “Günümüz diş hekimliği tedavi yaklaşımlarında daha çok kendi orijinal dişimizi koruyarak çapraşıklığı düzeltme metodu benimsenmiştir. Bununla birlikte sosyal hayatımızdaki estetik beklentilerin bireysel anlamda artmasıyla daha kısa sürede cevap alabileceğimiz zirkonyum, laminate veneer (yaprak porselen) gibi tedavi metotları da benimsenmektedir. Bu tip kısa sürede cevap alabileceğimiz tedavi metotlarının dezavantajı maalesef dişlerin orijinal boyutlarında kalıcı değişikliğe sebep olmalarıdır” diye konuştu.
“ŞEFFAF PLAK TEDAVİSİ DİŞ ÇAPRAŞIKLIĞINI GİDERMEDE YETERLİ OLMUYOR”
Ortodonti tedavisinin klasik metotlarında braket de denilen metal görünümlü aparetlere ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Taşkınsu, “Estetik ihtiyaçlar göz önüne alındığında şeffaf plak ile ortodonti tedavisi de denilen metotlar günümüzde yaygınlaşmaktadır. Her ne kadar metal görünümlü tellerin ve braketlerin şeffaf görünümlü olanları kullanılmaya başlansa bile estetik açıdan ihtiyaçlara yeterli cevap verilememektedir. Şeffaf plak tedavisi diş çapraşıklığını gidermede yeterli olmuyor” dedi.
Şeffaf plaklar ile estetik görünümün fazlasıyla karşılandığını söyleyen Taşkınsu, “Dijital ortamda dişlerimizin hangi zaman aralığında ve nasıl bir görünüme kavuşacağı görülebilmektedir. Şeffaf plak ile tedavi metodunun en büyük avantajı görünüm ve tedavinin sürprizlere yer bırakmadan takip edilebilmesidir. Bununla birlikte şeffaf plak ile tedavi metodu maalesef her türlü çapraşıklığı gidermede yeterli olmamaktadır. Bu yüzden çapraşıklık ile ilgili tedavi metodunu seçerken diş hekiminin önerisi önem kazanmaktadır. Sonuç olarak çapraşıklık tedavisi artık korkulan bir tedavi olmaktan çıkıp estetik ve hayat konforunu artırıcı bir tedavi yöntemi olmuştur” ifadelerini kullandı.