Katie Bouman, yakın bir zamana kadar imkansız olduğu düşünülen fotoğraflama sürecinde yazdığı algoritma ile başroldeki isimlerden biriydi. Kara deliğin fotoğrafını bir tek teleskopla çekmek mümkün değil. Bouman yazdığı algoritma ile dünyanın farklı bölgelerindeki sekiz teleskoptan elde edilen verileri bir araya getirmeyi başardı. Genç bilim insanı, kara delil fotoğrafının bilgisayarına yüklendiği anı, “Ortaya çıkardığım ilk kara delik fotoğrafının oluşma sürecini inanmaz gözlerle izliyorum” mesajıyla paylaştı. Bouman söz konusu algoritmayı 3 yıl önce Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) yüksek lisans öğrencisi iken hazırlamaya başladı. MIT Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı yayımladığı “MIT’de master öğrencisi olan Katie Bouman, 3 yıl önce ilk kara delik görselinin elde edilebilmesi için başlayan sürece liderlik etti. Bugün o fotoğraf yayınlandı” Bouman’ın başarısını duyurdu. CNN televizyonuna konuşan Bouman, “Hiçbirimiz bunu tek başımıza başarmazdı. Bu gerçeğe dönüştüyse, pekçok farklı alanda çalışan çok sayıda kişinin sayesinde” dedi. Dünya’dan 500 milyon trilyon km (500 kentilyon km, yaklaşık 53 milyon ışık yılı) uzaktaki kara deliğin fotoğrafını çekmek için yaklaşık 200 bilim insanı birlikte çalıştı. Katie’nin teleskoplardan elde edilen verilerin içinde bulunduğu sabit disklerle verdiği poz ise Apollo 11’in aya iniş sistemi için kod yazan Margaret Hamilton’ın ikonik fotoğrafını akıllara getirdi. Hamilton, 1969 yılında Apollo 11 uçuşundaki komut ve ay modüllerini milyon kilometre uzaktaki aya götürüp getiren, 145 bin satır kodunu hem tasarlamış, hem yazmıştı. En ufak bir hata payının olmadığı bu kadar hassas bir işi assembly gibi ilkel bir dilde 1960’ların koşullarında sorunsuz bir şekilde uygulamak hala yazılım tarihindeki en büyük başarılardan biri olarak kabul ediliyor.
KARA DELİĞİN RESMİ GÖBEKLİTEPE’YE ÇİZİLMİŞ
Astrofizik tarihinde ilk kez bir kara deliğin fotoğraflanması sosyal medyanın da en önemli gündemi oldu. Kara delik fotoğrafının Göbekli Tepe’de yer alan ve anlamı henüz belirlenemeyen sembollere olan benzerliği ise dikkat çekti. Arkeologlar, sembolün üstünde bulunan ‘H’ figürünün ay, gezegen, kuyruklu yıldız veya diğer astronomik nesneleri temsil ettiğine inanıyor. Tarihin en esrarengiz mekanlarından biri olarak kabul edilen Göbekli Tepe,milattan önce 10 bin yılına uzanan tarihiyle dünyanın en eski yapıtı.