Madalya takılması beklenen gazi albaylardan birileri çok rahatsızdır. Saraya yakın olduğunu her fırsatta beyan eden bir korgeneral, kendisi, oğlu ve kızı ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasından endişe ederek bu albayların terfileri ile beraber görev yaptıkları stratejik yerlerden sürülmesi için harekete geçer. Bu konuyu uzun uzun yazmaktansa 07.06.2017 tarihinde gazeteci arkadaşımız Necdet Pekmezci’nin Avaztürk sitesindeki yazısına göz atmanızı tavsiye ederim. İnternetten kolaylıkla erişebilirsiniz.
15 Temmuz Gazisi Jandarma Kurmay Albaylar Nasıl Tasfiye Edildi?
Darbe teşebbüsünden üç dört gün sonra bu albaylar hakkında bir kesim tarafından iftira kampanyaları başlatılır. Aziz Yılmaz’ın Balyoz kumpasında haksız yere üç yıl hapis yatması gerekçe gösterilir, Aziz Yılmaz ve Güven Şağban’ın alevi olduğu, Perinçekçi olduğu gibi yaftalar yapıştırılır, iftiralar atılır ve siyasi makamlar etkilenmeye çalışılır. Bu iftiralar nedeniyle Aziz Yılmaz ve Güven Şağban terfi ettirilmez. Aksine normal şartlarda terfi etmeleri mümkün olmayan albaylar terfi ettirilir. İlginçtir, 15 Temmuz akşamı Aziz Yılmaz’ın kafasına silah dayayan, Nurettin Alkan’ı yaralayan, Güven Şağban’ı rehin alan FETÖ’cüler, bu olaydan 17 dakika sonra üniformalı olarak nizamiyeye gelen ve FETÖ’cü albay Süleyman Karaca ile bir dakika konuşan bir albaya herhangi bir şey yapmazlar. Bu olay kameralarca tespit edilmesine rağmen, soruşturma bile açılmaz, bu albay terfi ettirilir ve FETÖ ile mücadelenin başına, çok kritik bir göreve atanır.
Hain darbe girişiminin önlenmesine katkı sağlayan Jandarma personeline ödül verdirtmeyen Korg. Ata Kalkan, 15 Temmuz’un sonrasında, Komutan Yardımcısı olunca, devre arkadaşı emekli albayın İçişleri Bakanı ile randevusu olduğunu öğrenir ve yanına çağırıp, “Aziz Yılmaz ve Güven Şağban alevi milliyetçi, Perinçekçi. Bakan’a söyle bunları görevden alsın” der. Utanmadan bu personele iftira atar.
İftiralar etkisini gösterir. Aziz Yılmaz’ın terfi edemediğini öğrenen bazı kişiler tanıdıkları Jandarma generallerine “Bu çocuk niye terfi edemedi” diye sorduklarında “Namaz kılanlara küfrediyormuş” cevabını alırlar. Halbuki bu iftiraların doğru olup olmadığı çok basit bir araştırmayla ortaya çıkarılabilirdi. Fakat nedense ortaya çıkarılmaz. Veya Müslümanlara küfretmek nefret suçu olmasına rağmen amirleri tarafından çağrılıp hesap sorulmaz, sadece dedikodu ve iftira üretilir.
Albay Aziz Yılmaz, hakkındaki yafta ve iftiraları duyunca, geçen yıl Ağustos ayında İçişleri Bakanlığı’na dilekçe yazar, bu iftiraları atanların bulunması için müfettiş görevlendirilmesini ister. Dilekçeyi prosedür gereği ilk amirine verir. 15 Temmuz 2016’dan sonra Tuğgeneralliğe geçen ay da Tümgeneralliğe terfi ettirilen Hüseyin Kurdoğlu dilekçeyi İçişleri Bakanlığı’na göndermez.
15 Temmuz öncesi ve sonrasında FETÖ’cülerle yoğun şekilde mücadele eden Tayin Daire Başkanı Albay Güven Şağban benzer iftiralar nedeniyle görevinden alınır ve başka bir ilde kızak bir göreve atanır. Bununla da kalınmaz haksız yere açığa alınır ve 2017 yılında kararname ile emekliliğe sevk edilir.
Aziz Yılmaz daire başkanlığından alınır ve Akademi’de kızak bir göreve atanır. O da 2018 yılında kararname ile emekli edilir.
Nurettin Alkan ise 2017 yılında Akademi Başkanlığı görevinden alınır ve karargahta pasif bir göreve atanır. Daha sonra Moskova’ya İçişleri Müşaviri olarak atanır.
İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yetkililerinin canı pahasına FETÖ ile mücadele eden bu personele atılan iftiraları araştırmaları gerekmez mi? Aynı iftira ve yafta yönetimini daha önce FETÖ’cüler kullanmıyor muydu? Şimdi kimler ne gibi fişlemeler yaparak bu subayları tasfiye ediyor açığa çıkarılması gerekmez mi?
Son iki yılda Jandarma generallerinin yarısının terfi ve atamasında, tüm İl J.K.ları ve Yardımcılarının atamasında, karargahtaki tüm daire başkanları ve şube müdürlerinin atamasında çok büyük etkisi bulunan ve J.Gn.K. olmasına kesin gözle bakılan Ata Kalkan 2017 Ağustos ayında emekliliğe sevk edilir, yerine Arif Çetin atanır.
Ata Kalkan, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı iken Güven Şağban Tayin Daire Başkanlığından, Aziz Yılmaz Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanlığından, Veli Turan ise Personel Başkanlığından alındıktan sonra Temmuz 2017’de 65 Jandarma Albay emekliliğe sevk edilir. Bu Albayların ortak özelliği kıdemli olmaları, 85-89 yıllarında mezun olmaları, yani FETÖ’nün askeri okullara tam olarak sızamadığı dönemde yetişmiş olmalarıdır. (İçişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde Duyurular bölümünde 22.08.2018 tarihli duyuru.)
Aynı şekilde Ağustos 2017’de üç General ve 19 Albay daha emekliliğe sevk edilir. Halbuki Jandarmada subayların üçte biri FETÖ’den atılmış, yani subay ihtiyacı, özellikle Albay ihtiyacı had safhadadır. (20.08.2017 Tarihli Resmi Gazete.)
15 Temmuz öncesinde bile Jandarmanın pilot ihtiyacı vardır. 2016 ve 2017 yıllarında jandarmaya insanlı keşif uçağı alınmıştır. 15 Temmuz sonrasında birçok FETÖ’cü olduğu için atılmıştır. Dolayısıyla pilot ihtiyacı çoktur. Buna rağmen, Ata Kalkan’ın yönlendirmesiyle birçok pilot emekli edilir, kritik olan uçak pilotlarının bazısı ise Denetleme Başkanlığı gibi pilotlukla ilgisi olmayan yerlere atanır…
CEVAP VE DÜZELTME
Yeniçağ Gazetesinde, 11 Ekim 2018 tarihinde Yavuz Selim Demirağ tarafından kaleme alınan, “Gazi Albaylar Nasıl Tasfiye Edildi?” başlıklı yazı yer almıştır.
5. Söz konusu yazıda, daima milletinin hizmetinde olmayı ve hukukun üstünlüğünü kendisine ilke edinmiş Jandarma teşkilatına atfedilen değerlendirmeler asılsızdır.
Jandarma Genel Komutanlığı Genel Sekreterlik
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.
