EMRE KÖKSAL’IN KALEMİNDEN;
Hayat sebep ve sonuç ilişkilerini sorgularken geçip gider ve geri gelmez . “Neden?” diye başlayan sorular yumağında kayboluruz çoğu zaman. Bunu yapmak ne kadar doğru? Sorgulamayan bir topluluk ister sistem ama yasaklar cazip gelir ya işte o zaman başlar insan düşünmeye. Neden?
Mesela neden Londra en çok gidilmek istenen yerdir veya Paris yada Newyork?
Çoğu bilmez Port Moresby diye bir şehir ismini yada Atlas Okyanusu kıyısındaki tropikal bir şehri. İzmir’in güzelim köylerini kimse bilmez mesela ve örnekler çoğaltılabilir. İlkel yaşamak ne güzel şeydir acaba! Aradığımız huzuru hep uzaklarda ararız işte bu durumlarda. Çünkü ezbere yaşarız içi boş olanı çoğu zaman.
Yazıya kaldığım yerden devam edebileceğimi sandım. Yanılmışım!
Çünkü her şey değişiyor. Hiç bir şey birkaç saat öncesi gibi değil . İşte bu yüzden düşünmeyi düşünmeye başlıyorsun tabii eğer becerebilirsen yada bilmeyi, bilmeye çalışıyorsun.
Bildiğimizi sandığımız altyapısı olmayan şeylerle dolu zihinlerimiz :/ Yazık bu bünyeye!