Fatih’te Pantokrator Kilisesi’ne ait 900 yıllık sarnıcın çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ortaya çıktı. Etrafını, üzerini yabani otlar ve ağaçlar kaplayan sarnıç, kaderine terk edildi.
Tarihçi Mehmet Dilbaz, “Pantokrator Kilisesi yani günümüzdeki Zeyrekhane Camii’nin alt kısmında bulunan Zeyrek Sarnıçlarının devamında bulunan küçük sarnıçlar. Burada toplam 5-6 tane sarnıç olduğu biliniyor. Bu sarnıçların Haliç tarafında olan kısmı terkedilmiş durumda. Burayı İmparator Yannis Komnenos yaptırdı. Bizim için çok önemli bir eşikte imparatorluk yaptı. 1017’deki Malazgirt Savaşı’nın kaybından sonra Bizans’ı yeniden toparlayan kişi. 1204 yılındaki Latin işgaline kadar. İşgalden sonra bu hanedan Trabzon’a gidiyor ve Trabzon Rum İmparatorluğu’nu kuruyorlar. Yannis bu sarnıçları yaptırdığı zaman, bu günümüzdeki Süleymaniye Külliyesi gibi burasıda Bizans için önemli bir külliyeydi. Külliyeye ait bazı önemli eğitim bölümlerinin alt kısmında da sarnıçlar vardı” diye konuştu.
“YAPIM TARİHİ 1150-1156 OLARAK TAHMİN EDİLİYOR”
Dilbaz, “Yapım tarihi 1150-1156 olarak tahmin ediliyor. Yani 12. yüzyıl yapısı yaklaşık 900 yıllık bir sarnıç gurubundayız. Burası Fil Yokuşu’nun hemen alt kısmında olan bir yer. Bulunduğumuz yerin ön kısmında Namık Kemal’in dedesinin evi vardı. Namık Kemal burada üniversite eğitimini tamamlamıştı. Ayrıca bu yokuşun üstünde Evliya Çelebi’nin de medrese eğitimi gördüğü biliniyor. Bizim için önemli 2 büyük karakterin yaşadığı bir bölge. Burada Osmanlı döneminde büyük konaklar vardı. Konakların kuyularında, sarnıçların içinde sular çekiliyordu. Bazı anlatılan hikayelerde kuyunun içinde balık yaşıyor gibi söylentilerden sonra bunların sarnıç ortaya çıkmıştı” şeklinde konuştu. Mehmet Dilbaz, “Buradaki Bizans dönemi yapıları Pantokrator Kilisesi’nin devamıydı. Pantokrator Kilisesi günümüzde restore edilen Zeyrek Camii’nde itibaren Haliç’e kadar inen bir yapılar grubuydu. Aşağı kısmındayız. Bizans döneminde bunların üzerinde eğitim kurumları, papaz yapıları ve dini bazı yapılar, aş evleri vardı. Onların da su ihtiyaçları, o dönemde kuşatmalar çok ve su kaynakları kısıtlı olduğu için sarnıçlar inşa edildi. Her büyük yapı grubunun altında birden fazla sarnıç var. Zeyrek Camii’nin tam altında, günümüzde restorasyonu henüz tamamlanmamış olan Büyük Zeyrek Sarnıcı var” ifadelerini kullandı.
“BAKIM YAPILMADIĞI İÇİN ÇÖKMEYE MAHKUM DURUMDA”
Dilbaz, sarnıcın ilk inşa edildiği şeklinde durduğunu belirterek, “Bizans döneminde bir iki onarım gördüyse görmüştür. Osmanlı döneminde hiçbir onarım görmedi. Zamanın ve doğa şartlarının, depremlerin etkisiyle git gide çöküyor. Bu yer seviyesinde değil. Aslında biraz daha yüksekteydi. İstanbul’daki depremlerin etkisiyle yapı çökmüş durumda. Bundan sonra 50 sene bile gitmez. Çünkü bir büyük depremde Allah muhafaza bu yapı grubu tamamen çöker. Çok büyük bir sanatla yapılmış fakat hiçbir bakım, onarım restorasyon görmediği için çökmeye mahkum durumda” ifadesini kullandı.
İSTANBUL/DHA