Kurtulmuş, TÜGVA Aydın Temsilciliğince Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Konferans Salonu’nda düzenlenen “Yeni Dünyada Türkiye’nin Gücü’ konferansına katıldı.
Türkiye’nin özellikle son yıllarda ekonomik olarak büyüdüğünü ve geliştiğini aktaran Kurtulmuş, sanayi ve teknolojide önemli atılımlar yapıldığını fakat bunun yetmediğini, daha ileriye gitme mecburiyetinde olunduğunu söyledi.
Yeni ve güçlü Türkiye idealinin merkezlerinin üniversiteler olması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, üniversitelerin araştırma merkezleriyle, teknoparklarıyla, sosyoparklarıyla, sanayi tesisleriyle ve iş dünyasıyla iç içe hareket ederek Türkiye’yi daha ileri götüreceğini belirtti.
Nuri Demirağ’ın 1940’lı yıllarda Türkiye’nin yerli uçağını yaptığını anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Yabancılara da satmak üzere anlaşmalarını imzaladı ama bir karanlık el, Türkiye’yi dışa muhtaç görmek isteyen bir el, eski bir zihniyet, çağ dışı bir kafa Türkiye’nin kendi uçağını yapmasına mani oldu. Milli Şef zamanında ne yazık ki, Nuri Demirağ’ın fabrikası kapatıldı. Adam bıraktı gitti işi. Eğer Türkiye 1940’lı yıllarda Nuri Demirağ’ın uçağını yapsaydı yemin ederim ki bugün F35 tartışması olmazdı. Çünkü F35’i çoktan biz yapmış olurduk. 1961 filmini izlediniz, Devrim arabaları. Şeytanın aklına gelmeyecek bir hileyle yüzde yüz yerli mühendislerimiz tarafından yapılmış Türk otomotivi karanlık bir odak tarafından engellendi.”
Türkiye’nin, şu anda kendi yerli İHA’larını yaparak terörle mücadelede büyük bir başarı sağladığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Kendi uçağımızı yapacağız, kendi helikopterimizi yapıyoruz, kendi tankımızı, füzelerimizi yapıyoruz. Türkiye güçlü olacak. Türkiye ekonomik ve teknolojik olarak dünyada rekabet edebilecek bir ülke haline gelecek. Dış politikada güçlü olma mecburiyetindeyiz. İsteseler de istemeseler de dünyanın bütün devletlerinin Türkiye’nin büyük bir bölgesel güç olmakta olduğunu biliyor ve tespit ediyor. Daha da ileriye gitmemesi için üzerimize de bazı şer odaklarını salıyorlar. 15 Temmuz, 17/25 Aralık, Gezi Parkı olayları ve Türkiye’nin son dönemde yaşadığı operasyonlar budur.”
Yeni bir soluğa ve yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Bunu yapacak olan ülkelerin başında da ve bence tek ülke olarak Türkiye geliyor. Bunu tarihsel birikimimiz olarak söylüyorum. Doğu ve batının beşiği olan bir ülke olarak söylüyorum. Zengin kuzeyle yoksul güneyin tam ortasında olan bir ülke olarak söylüyorum. Ekonomide ve siyasette ileriye atılım yapmış bir ülke olarak bunu söylüyorum. Bu yeni dünyada eğer bir düzen, adalet ve barışa dayalı bir dünya sistemi tesis edilecekse yeni bir söz söylemek lazım, hakkaniyete dair, adalete dair, barışa dair. Bunu söyleyecek olan bu ülkenin evlatlarıdır.”
Yerel seçimler
Buradaki programın ardından AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Kurtulmuş, yerel seçimlere ilişkin partilileri bilgilendirdi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra ilk seçimin yerel seçimler olacağını ifade eden Kurtulmuş, partililerden safları biraz daha sıklaştırmalarını, adımlarını daha sağlam atıp sözlerini de daha fazla kuvvetlendirmelerini istedi.
Aydın halkını büyükşehirde AK Parti belediyeciliğiyle tanıştıracak sonuca imza atılması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Böyle bir gücünüz ve imkanınız olduğunu biliyoruz. Canla başla çalışarak bu seçimin sonuçlarını gayet olumlu bir şekilde Aydın’da da almış olacağız. Bu seçim adayların fevkalade önemli olduğu, adayların seçimin kendisinden daha önemli hale geldiği bir seçimdir. Onun için sadece belediye başkan adaylarımız değil aynı zamanda belediye meclis üyesi arkadaşlarımızın da çok önemli hale geldiği bir seçimdir. Çok önemli çalışmalar yapacaksınız. Temsil gücü çok yüksek, Aydın’da herkesten destek alabilecek kuvvetli adaylarla seçime gireceğiz. Adaylarımızın artık partinin üstüne basarak yükselen kişilerden değil ya da Sayın Cumhurbaşkanımızın karizmasının gölgesinden istifade ederek siyaset yapan kişilerden değil, bizatihi kendisinin varlığı olan, değeri olan, karşılığı olan, toplumda albenisi olan kişilerden oluşmasını istiyoruz. Mütevazi, adaletli, ehliyetli, liyakatli ve millete sadakatli olmalı.”
Kaşıkçı cinayeti
Kurtulmuş, Kaşıkçı cinayeti soruşturmasına dair Suudi Arabistan Başsavcılığından yapılan açıklamaya ilişkin ise şunları kaydetti:
“Öyle anlaşılıyor ki ismi bu olaya bulaşmış kişilerden bir kısmı suçlu bulunarak bu meselenin üstü bir şekilde örtülüp kapatılmaya gayret ediliyor. Dışişleri Bakanı şunu da açıklamış; bu büyük bir cinayettir, vahim bir hatadır. Bundan siyasi bir sonuç çıkarılmasın. Evet siyasi bir sonuç çıkarılmasın ama hiçbir siyasi de bu cinayetin arkasında kim varsa, talimatı kim verdiyse oraya gelen Adli Tıp Başkan Yardımcısı ya da falanca, elini kolunu sallayarak başka bir ülkedeki infaz kararını tek başına verebilecek konumda değildir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu böyle olmaz.”
Kaşıkçı cinayeti soruşturmasının uluslararası boyut kazandığını bildiklerini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olay yeri İstanbul olduğu için yargılamanın İstanbul’da yapılması teklifini Sayın Cumhurbaşkanımızın ağzından en üst perdeden dile getirdik. Dolayısıyla sadece ‘Birkaç kişiye idam cezası verdik, tamam bunun üstünü örtelim’ denilecek bir durum değildir. Dolayısıyla emri kim verdi, niye verdi, bunların hepsinin ortaya çıkartılması lazım.
Tüyler ürpertici, korkunç bir durumdur. Vahim bir hadisedir. Dünyanın tanıdığı birisi dünyanın en büyük metropollerinden birisinde, diplomatik korunma alanı içerisinde Suudi Arabistan’ın toprak parçası sayılan bir yere, başkonsolosluğa giriyor ve buharlaşıyor. Yaptılarsa ceset nerede? Bu, insanlığın vicdanını sızlatan son derece vahim bir olaydır. Birkaç kişinin üstüne bu işi yıkmakla öyle görünüyor ki bu derin yara kapanmayacaktır. Adaletin sonuna kadar ortaya çıkartılması bütün sorumluların yargılamaya çıkarılması gerekir. Türkiye olarak bunu uluslararası topluma karşı bir sorumluluğu olduğu gibi hiç kuşkusuz Suudi Arabistan’ın da uluslararası camiaya bir sorumluluğu var.”
Kurtulmuş daha sonra kent merkezinde esnafı ziyaret etti.