Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Sizin fikriniz mi iktidarda siz mi iktidardasınız?” sorusuna “Kısmen iktidarın yönlendiricisiyiz, ortağıyız. Bütün Amerikan basını böyle yazıyor, Alman basını böyle yazıyor” diye yanıt verdi.
İşte Perinçek’in Independent Türkçe’ye verdiği röportaj:
-Siz iktidara kaşlarınızı çatıyordunuz, şimdi güler yüzünüzü gösteriyorsunuz. Arada ne değişti?
Birinci fotoğraf cenazedeyken çekildi. Kaşlarımın çatık olması doğal. İkinci fotoğraf ise 30 Ağustos’tan. Orada gülüyor olmamdan daha doğal bir şey yok. Her zaman hayatın içinde olmamın ve tiyatro oynamayan bir insan olarak verdiğim bir fotoğraf.
Birinci fotoğrafta, elini uzatan da benim. Çünkü Türkiye bir vatan savaşına girdi ve devleti, orduyu, polisi o vatan savaşında tutmak lazım. Bu Vatan Partisi’nin en önemli sorumluluğu.Vatan Partisi muhalifçilik oynayan bir parti değil, Türkiye’nin gündemini belirleyen bir parti. O bakımdan, Vatan Partisi o cenazede doğru olanı yaptı. Hükümetle devleti birleştirecek tavrı aldı. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanı’nın elini sıktım.
Aslında ikisi de birbiriyle aynı çizgide olan günler. Birisi vatan savaşının acıları, öbürü de sevinçlerinden.
-İlk fotoğrafın çekildiği günlerde iktidara bugünkü gibi açık desteğiniz yoktu…
Biz iktidara destek vermiyoruz. İktidar bize destek veriyor. 2014 yılından beri değişenlere bakın. FETÖ bizi hapse atmıştı şimdi biz FETÖ’yü hapse attık. PKK ile açılım yapılıyor şimdi PKK hendeklere gömülyor. Amerika ile BOP Eş Başkanlığı ilişkisi vardı şimdi proje bozuldu ve BOP’a karşı mücadele eden bir hükümet var. Rusya’yla, İran’la aramız kötüydü şimdi dostluk var, Astana Zirvesi’nde buluşuluyor. Doğu Akdeniz’de teslimiyetçi bir tavır vardı şimdi Amerika ve İsrail tehditlerine karşı bayrak gösteriliyor. 2014 öncesi Türkiye ile 2014 sonrasındaki Türkiye, Atlantik’in denetimi altındaydı, şimdi Avrasya’ya yerleşen bir Türkiye var. En önemlisi de Amerika’nın 15 Temmuz darbesi kan revan içinde bırakıldı. 12 Mart’ta, 12 Eylül’de Amerika istediği darbeyi yapıyordu. Bütün bu olaylar, Türkiye’nin 2014 baharından sonra bambaşka bir sürece girdiğini gösteriyor. Dönüm noktası ise bizim Silivri duvarını yıkıp çıkmamızdı.
-17-25 Aralık operasyonları olmasaydı tahliye olacağınızı düşünüyor musunuz?
17-25 Aralık da bu sürecin bir parçası. Çünkü Tayyip Erdoğan hükümeti Amerika’ya direnmeye başlayınca 17-25 Aralık yapıldı.
-İlk direniş hangi olayla oldu sizce?
2013’lerle falan başladı. Ama en önemli olay, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve Vatan Partisi’nin tahliye etmeye yöneldi. O sırada Cumhuriyet Halk Partisi bizi içeride tutmaya çalışıyordu. Çıkacağımız günlerde Sayın Metin Feyzioğlu bizi ziyarete geldi. O da Tayyip Erdoğan’la birlikte bizim tahliye olmamız için uğraşıyordu. Konuşmasına, ‘Doğu Bey, biliyor musunuz sizi Cumhuriyet Halk Partisi içeride tutmaya çalışıyor’ diyerek başladı?
-CHP neden sizi hapiste tutmaya çalıştı?
Amerikancı olduğu için. CHP şu an HDP’yle beraber her konuda Amerika’nın yanında. Çin konusunda, Doğu Akdeniz’de, S-400 konusunda, FETÖ konusunda, HDP’yi, PKK’yı kollarken, Afrin’e girmeyin derken Amerika’nın yanında. Yanında olmadığı bir olay gösterin.
-24 Haziran 2018 seçiminde CHP’yle iş birliği yapmak istemiştiniz…
Amerika’nın yanından çekmek için yapmak istedim. Tek şart koştum. HDP’yle iş birliğini bırakın, seni Cumhurbaşkanı yapalım dedim Kemal Kılıçdaroğlu’na. İYİ Parti, Vatan Partisi ve CHP birlikte seçime girecekti. Aday da Kılıçdaroğlu olacaktı ve kesinlikle seçimi kazanırdı.
Kendisi bana, ‘İYİ Parti’yi razı edin ben varım’ dedi. Ama İYİ Parti’nin razı olmayacağını da biliyordu. Çünkü İYİ Parti Atlantikçi bir parti. MHP’yi bölmek için Amerika tarafından örgütlendiler. Son yıllarda iki partiden parça koparılıyor. Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu tarafından AK Parti’den, Meral Akşener’ler MHP’den koparılıp çekiliyor. Çünkü Amerika’ya karşı direnen bir cephe var.
-Sizin fikriniz mi iktidarda siz mi iktidardasınız? Kendinizi iktidar ortağı olarak görüyor musunuz?
Kısmen iktidarın yönlendiricisiyiz, ortağıyız. Bütün Amerikan basını böyle yazıyor, Alman basını böyle yazıyor.
-Cumhur İttifakı’nın gayri resmi üyesi diyebilir miyiz Vatan Partisi’ne?
O ittifakın üyesi değiliz ama Vatan Partisi programıyla, stratejisiyle Türkiye’nin sorunlarını çözdüğü için hükümetler Vatan Partisi’nin arkasından geliyor. 2014 sonrasının sürecini şöyle tanımlayabiliriz: 2014’ten bu yana Tayyip Erdoğan Türkiye’yi yönetmiyor. Türkiye Tayyip Erdoğan’ı yönetiyor.
-Türkiye’den kastınız ne?
Ordu, polis, sanayici, işçi, çiftçi, Vatan Partisi, esnaf…
-Türkiye’de derin devletten bahsedilirken sizin de isminiz geçer. Derin devlet diye bir şey var mı, siz derin devlet için mi çalışıyorsunuz?
Türkiye’de benden başka 5 kuşakta hapse giren birini göster. 4 kuşakta göster. 3 kuşakta göster. 70 kuşağıyla, 80 kuşağıyla, 98’ler, 2000’ler… Ben 5 kuşakta hapis yatmış tek devrimciyim. Amerika beni, kendisine direnen mücadelenin merkezi olarak gösteriyor. FETÖ’ye bakın, AK Parti’den çok Vatan Partisi’ni ve Doğu Perinçek’i hedef alır.
-Sizi hedef aldığını söylediğiniz FETÖ’nün 2007’deki Türkçe Olimpiyatları’na katılamadığınız için pişman olduğunuza dair sözleriniz vardı…
Şöyle oldu: Katılmak için gece yola çıktım Ankara’dan. Ondan sonra telefon ettim arkadaşıma. Kim yapıyor bunu dedim. O da Fethullah’ın adamları yapıyor deyince ben vazgeçtim.
-“Katılamadığım için pişmanlık duyuyorum” da demiştiniz sonraki günlerde.
Türkçe’yle ilgili bir faaliyet anlamında o. Türkçe’ye sevgimden dolayı yola çıktım. Merak ettim. Davet edenler, bakanların geleceğini söyledi. Merkeze koydukları koltukta benim oturacağım, hükümet üyelerinin benim etrafımda olacağı söylendi. Hükümetin de katıldığı bir Türkçe Olimpiyatı. FETÖ’cülerin yaptığını da samimi olarak bilmiyordum. Bilsem başka türlü davranırım. Hatta konuşmamın ilk cümlelerini bile tasarlayarak gidiyordum. Telefon ettiğim arkadaşım beni uyarınca vazgeçtim.
-Türkiye ve Suriye arasındaki görüşmelerde aracılık yapıyor musunuz?
Tüm yabancı ülkelerle yaptığımız görüşmeleri Dışişleri Bakanlığı’yla temas kurarak bilgi veriyoruz. Tabii her şeyi söylemek gibi bir mecburiyetimiz yok. Söylemiyoruz da. Türkiye ile başka ülkeler arasında soğukluk yaratacak hiçbir bilgiyi vermiyoruz. Keşke bizden aracılık etmemiz için rica olsa.
-Cumhurbaşkanı, “Alt düzeyde görüşmeler sürüyor” demişti.
Evet sürüyor. Suriye ve İran makamları bize Tahran’da 6 görüşme yapıldığını bildirdi. Ama bence alt düzey değil. MİT Müsteşarı bizzat görüşmelere katıldı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop da Irak’ta bir toplantıda Suriyelilerle beraber oldu.
-İktidarı, ABD’yle yürütülen barış koridoru görüşmeleriyle ilgili eleştirdiniz. Barış koridoru değil barış çıkmazı dediniz. Nedir barış çıkmazı?
O koridor kimin egemenliğinde olacak? Türkiye’nin mi, Suriye’nin mi? Hadi bakalım o koridoru yaptınız. Mahkemelerini kuracak? Askeri kimin askeri olacak? Devletin otoritesini temsil eden bir silah olmalı. Kimin silahı olacak? Bu soruların cevapları verilmezse bir muammadır barış koridoru. Bir çıkmazdır.
-Suriye’de kesin çözümü ne sağlar?
Çözüm Erdoğan ile Esad’ın masaya oturup el sıkışması değil. Öyle söyleyenler var. Türkiye ve Suriye devletleri iş birliği yapmak zorunda. Liderlerin görüşmesi mecburi değil. Suriye ile iş birliği yapmayan, Türkiye’nin başında oturamaz. Suriye ile iş birliği yapmayan bir hükümet, PKK ile mücadelede Türk ordusunun en az kayıpla devam etmesini sağlayamaz. Doğu Akdeniz’de de Amerika, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ittifakına karşı koyamaz. Büyük zorluk yaşar. Karşınızda Amerika ve İsrail gibi iki tane önemli güç var. Evet, Türk donanmasına güveniyoruz ama dünya dengelerinde biz yanımıza Suriye’yi, Rusya’yı, İran’ı, Irak’ı ve hatta Çin’i almadan tehditleri göğüsleyemeyiz. O bakımdan Suriye anahtar rolde.
-Suriye’de bir af gündemde. Türkiye’de PKK’ya karşı bir af gündeme gelmeli mi çözüm için?
Ben bunları şimdi konuşmam. PKK yerle bir olup son neferine kadar bitirildikten sonra yaralar tabii ki sarılır.
-Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapması etkili olur mu?
Öcalan kim? Öcalan, Türk devletinin elinde bir oyuncak. Türk devleti düğmesine bastığı zaman çağrıları yapıyor.
-Siz görüştünüz Abdullah Öcalan’la. Sizce nasıl biri?
Oyuncak. Her zaman oyuncaktı. 1975 yılında Apocular olayını kurmaya başladığında da oyuncaktı. Suriye’ye kaçtı, Muhaberat’ın kontrolüne girdi. Amerika bölgeye gelince, PKK’nın bir kısmı Amerika’nın bir kısmı Suriye’nin oyuncağı oldu. Sonra hepsi Amerika’nın oyuncağı oldu. PKK’nın tarihi hep oyuncak tarihi oldu.
-Oyuncak dediğiniz kişiyle neden görüştünüz?
Ben gazeteciydim. Gazeteci olarak görüştüm. Başka misyonla görüşenler vardı. Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand gibi. Bunlar doğrudan doğruya bizi Turgut Özal gönderdi diye söylüyorlardı.
-Birbirinize çiçek vermeniz de gazetecilik faaliyeti içinde miydi?
Çiçeği kim verdi? Öcalan verdi. Size çiçek uzatan birine ne yapabilirsiniz. Trump da bana çiçek verebilirdi. Nazik bir insan düşmanın da olsa nezaketle cevap verirsiniz.
-HDP’nin kapatılması için neden başvuru yaptınız?
HDP kesinlikle kapatılacak. Kapatılması gerekir. Çünkü HDP, PKK’nın TBMM’deki şubesidir. Belediyelerin başındaki PKK temsilcisidir HDP. PKK’ya haraç toplayan, adam toplayan örgüttür.
-Siyasetin önünün kapatılması, dağa çıkışları arttırmaz mı?
Siyaset devlet iktidarı için mücadeledir. Bölücü bir örgüt siyaset olarak tanınmaz. Atatürk döneminde nasıl Kürt vatandaşlarımız siyasete katılıyorsa, yine Vatan Partisi’nde siyasete katılır. Başka partilerde de siyasete katılabilir. Bölücü partilere siyaset olanağı tanınamaz.
-HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki eyleme, çocukları PJAK’a katılmış İranlı aileleri getirdiniz. Neden İranlı aileler HDP’den istiyor çocuklarını?
Tek bir örgüt var; PKK. Aynı şey İran’da olsa buradan Türkiyeli aileler gider.
-PJAK’ın etkin olduğu köylerde aramak yerine HDP önüne gelmeleri doğru mu sizce?
Biz başından beri mücadeleyi büyüten partiyiz. Anaların mücadelesi Vatan Partisi sayesinde büyüyor. Aynı zamanda hükümetin iş birliği ile büyüyor.
-Erken seçim olmazsa ufuktaki en yakın seçim 2023 yılında. Siz de o gün 81 yaşına gireceksiniz. Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?
2023’e daha çok var. Vatan Partisi Cumhurbaşkanlığı seçimine mutlaka katılır. Ben bugün sağlıklıyım. Ama Vatan Partisi’nde Genel Başkanlık yapacak çok esaslı arkadaşlar var. 6 yıl hapse düştüm. O günlerde partimiz gümbür gümbür devam etti ve büyüdü.
“Yunanların İzmir’i işgal etmesinin faydası neyse bu da aynısı”
-Adalet Bakanı Abdülhamit Gül üzerinden yürütülen bir tartışma var. Yargı, FETÖ’den temizlendi mi?
Yargı altın devrini yaşıyor. 4 bin FETÖ’cü atıldı. 15 Temmuz darbe girişimi temizliği hızlandırdı.
-15 Temmuz’un faydası mı yani yargının temizlenmiş olması?
Yunanların İzmir’i işgal etmesinin İstiklal Savaşı’na faydası neyse bu da aynısı.
-15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ertesi günü sizin kayıp helikopterlerin akıbetiyle ilgili arandığınıza dair bir iddia var.
Bu bir iddia değil, gerçek.
-Bir partinin genel başkanı neden kayıp helikopterleri sormak için aranır? TSK içinde çok mu etkilisiniz?
15 Temmuz gecesi ordu içinde Tayyip Erdoğanların denetim kabiliyetleri çok asgari düzeylere inmişti. Biz onlara televizyonlara çıkıp ‘Bu bir FETÖ darbesidir’ diyerek görevlerini hatırlattık. Bizimle birlikte hareket eden Türk subayları yok. Ordu içinde örgütlenmek Türkiye’ye ihanet olur. Beni arayıp kayıp helikopterler olduğunu söylediler. O sırada emekli bir korgeneral arkadaşım vardı. Telefonu ona verdim, görüştüler. Türk ordusunun en seçkin isimleri Vatan Partisi’nin içinde.
-Türkiye’nin NATO’dan çıkacağı iddiaları da var. Çıkabilir mi Türkiye NATO’dan?
Bir devir bitti. Türkiye’de Atlantik dönemi bitti. Türkiye’ye Avrasya’ya yerleşiyor. Biz şimdi Amerika ile savaş yaşıyoruz. 1945 – 2014 arasındaki devir bitti.
-Tarikatlar konusunda ne yapılmalı?
13 Mart 2014 günü Silivri’den çıktığımda ‘Kınından çıkmış kılıç gibiyiz’ demiştim. ‘Türkiye’de cemaatler, tarikatlar temizlenecek’ dedim. Bakın temizleniyor. En tehlikeli cemaat temizlendi. Türkiye’de gericilik her zaman emperyalizmin kontrolünde olmuştur. Emperyalizmle iş birliği yapmayan bir gericilik bugün Türkiye’ye tehdit oluşturmaz.
-FETÖ’nün alt tabakasına yönelik bir af çalışması var. KHK’lıların durumuyla ilgili bir düzenleme olmalı mı?
Türkiye onları kazanmalı. Biz vatandaşlarımızı hapislerde çürütmeyip dönüştürmeliyiz. Vatan Partisi de FETÖ’yle ilgili soruşturma ve kovuşturmaların bir sınıra geldiğini görüyor. Artık ideolojik dönüştürme ve Türkiye’ye kazandırma ön planla olmalı. KHK’lılarla ilgili de çalışmalarım var. Başarılı da oluyor.