İlçede beyaz eşya tamiri yapan Erdem T., 2013 yılında Tuğba T. ile evlendikten 2 yıl sonra kızları Esila dünyaya geldi. Erdem T., Eylül 2017’de kızının vücudundaki morluklardan şüphelenip evin salonuna gizli kamera yerleştirdi. Eşinin kızları Esila’yı dövdüğünü kamerayla tespit eden Erdem T., polise şikayetçi oldu.
BAKANLIK DA MÜDAHİL OLDU
3 ay evden uzaklaştırma cezası alan Tuğba T. hakkında, Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlali’ ve ‘alt soya karşı kasten yaralama’ suçlarından 5,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da avukat görevlendirerek davaya müdahil oldu.
Tutuksuz yargılanan Tuğba T., eşiyle geçimsizlikler yaşadıklarını anlatarak, kızını darp ettiği için pişman olduğunu ve utandığını söyledi. Bir anlık sinirle olayın meydana geldiğini anlatan Tuğba T., sinirlendiği zaman her annenin çocuğuna uygulayacağı şiddet kadar çocuğuna şiddet uyguladığını, bu şiddetten kastının kızının kalçasına hafif vurmak olduğunu anlattı.
KARARDA ‘EZİYET’ VURGUSU
Tuğba T., kamera görüntülerinden yapılan tespite göre kızına karşı 2 kez ‘basit yaralama’ suçunu işlediği kanaatiyle toplam 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tuğba T.’ye verilen hapis cezası, yargılama sırasında mahkemece gözlemlenen tutum ve davranışları ile pişmanlığı göz önüne alınarak hükmün açıklanmasına geri bırakıldı.
Geçen 5 Mayıs’ta açıklanan gerekçeli kararda ise, Tuğba T.’nin kızı Esila’ya karşı fiziki ve sözel şiddeti nedeniyle ‘Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlâli’ suçundan dava açılsa da olayın, ‘çocuğa şiddet’ eyleminde kaldığı ve basit yaralama suçunu oluşturduğu kanaatine varıldığı ifade edildi. Kararda, sanığa neden basit yaralama suçundan karar verildiği şöyle anlatıldı:
“Sanığın 1,5 aylık kamera kayıtlarında mağdureye beş kez fiziki şiddet uyguladığının saptanmış olması ve yine yaklaşık bu sayıda sözle şiddet uyguladığının belirlenmesi karşısında eylemin TCK’nın 96. maddesinde tanımlanan eziyet suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerekmiştir.
TCKnın 96. maddesinde tanımlanıp cezai yaptırama bağlanan eziyet suçu, madde gerekçesinde ‘bir kişiye insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması’ şeklinde izah edilmiştir.
Eziyet suçunu oluşturan davranışlar temelde kasten yaralama, hakaret, tehdit vb. gibi davranışlardır. Ancak burada kesintisiz bir suç söz konusudur ve eziyet oluşturan fiiller ani olarak değil, sistematik olarak belli bir süreç içerisinde işlenmektedir.
Davranışların sistematik olmasından maksat, mağdurlara karşı insan onuruyla bağdaşmayan, bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına, saygınlığının zedelenmesine yol açacak birden fazla saldırının önceden kararlaştırılması, organize bir seyir izlenerek genel bir tutum çerçevesinde gerçekleştirilmiş olmasıdır.
Bu açıklamalar ışında sanığın eylemleri değerlendirildiğinde, fiziki ve sözel şiddet fiillerinin kesintisiz nitelikte ve sistematik olmaması nedeniyle ‘eziyet’ suçunun unsurlarını oluşturmadığı kanaatine varılmış, sanığın eylemleri kasten yaralama olarak kabul edilmiştir.
Ceza tayininde, sanığın mağdura yönelik eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde kasten basit yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır.”
VELAYET DAVASI SÜRÜYOR
Kızını geçici süre ile velayetini alan baba Erdem T. ile Tuğba T.’nin Çorlu Aile Mahkemesi’nde açılan boşanma ve velayet davası ise devam ediyor.
Bu davanın da bir an önce sonuçlanmasını beklediğini söyleyen Erdem T., “Verilen cezayı az buldum. Kızımın psikolojisi uzun süre sonra normale döndü. Şu an çok iyi ve mutlu. Kızımın velayetinin de en kısa zamanda bana verilmesini bekliyorum” dedi.
İHA