Arslan, Niğde Belediyesi ile konfederasyona bağlı Hizmet-İş Sendikasının toplu iş sözleşmesi imza töreninde, Türkiye’de yıllarca taşeronda çalışan işçilerin sosyal hakları ve iş güvenlerinin olmadığını, bazılarının maaşlarının asgari ücretin altında olduğunu söyledi.
Bir milyona yakın taşeron işçinin kadro aldığı dönemde, HAK-İŞ ‘in bunun önderliğini yaptığına değinen Arslan, “Cumhurbaşkanımızla karşılaştığımızda, yaptığımız toplantılarda, ikili görüşmelerde birinci gündem maddesi taşeron işçilerin kadro meselesiydi. Sayın Cumhurbaşkanımıza, bakanımıza ve AK Parti hükümetine teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Taşeron siteminin değiştirilmesinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük çalışma hayatı reformu olduğunu aktaran Arslan, Dünya Bankası, IMF, Dünya Ticaret Örgütü ve bazı uluslararası kuruluşların “Kamuyu, hizmetlerini, KİT’leri özelleştirin, devleti küçültün, bunları piyasaya devredin” dediklerini, ülkede bu baskıların yaşandığını anımsattı.
“Taşeron şirket çalışanlarına kadro, reform, devrimdir”
Arslan, IMF politikaları yüzünden emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının hala çözülemediğini belirterek, şöyle devam etti:
“Çünkü IMF’nin bize dayattığı bu yanlış politikalar, hepimizin geleceğini de kararttı. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanımız, bu taşeron şirketlerdeki arkadaşlara kadro vererek küresel emperyalizme karşı küresel güçlerin ülkemiz gibi ülkelere dayattığı yanlış, haksız ve adaletsiz uygulamalara karşı bir meydan okuma yapmıştır. Türkiye’de belediyeler, KİT’ler, bakanlıklar, özel idare dahil toplam kamuda çalışan kadrolu işçi sayımız 170 bindi. Bir çırpıda bunun yaklaşık 5 katına yakın arkadaşımız kadrolu oldu. Bu bir reformdur, devrimdir.”
İlgili kararnameye göre bundan sonra kamu, belediyeler, özel idareler ve üniversitelerin işçi temininde herhangi bir ihale yapamayacağını aktaran Arslan, “Bütün bu işleri kendi çalışanıyla yapacak. Bu konuda sadece siz değil, geleceğiniz de güvence altına alındı. Sayın Cumhurbaşkanımız, kendi ifadesiyle ‘Artık işvereninizle sizin aranızdaki aracıları kaldırıyoruz. O aracıları artık yok ediyoruz’ demişti. Bugün bunun hazzını ve gururunu yaşıyoruz, Allah kendisinden razı olsun.” vurgusu yaptı.
Arslan, bu topraklarda kavgayı değil, barışı istediklerini, dayanışmayı savunduklarını kaydederek “Sarı yeleklere özenen değil, milletin değerleriyle mücadele eden bir sendika yolu izliyoruz. HAK-İŞ, ismiyle müsemma haktan yanadır, adaletten yanadır. Zor zamanların örgütüdür.” diye konuştu.
Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan da toplu iş sözleşmesinin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, “Belediye bütçemize baktık ve çalışmalarımızı yaptık. Geldiğimiz noktada iyi bir artış yaptık. Bunun yanında da sosyal haklarınızı eski kadrolulardan daha fazla noktaya getirdik. Belediyemizde çalışan 517 işçiden 475’inin aldığı ücret 70,36 liraydı. Bizim ana çabamız aşağılarda kalmış işçi kardeşlerimizin ücretlerini yükseltmekti. Yapılan artışla en düşük yevmiye 70’ten 125 liraya, ortalama yevmiye 90 liradan 126 liraya ulaştı. Sosyal haklarınız da daha yukarıya çıkartıldı. Hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardında, sözleşme imzalandı.
Daha sonra, kent merkezindeki Hizmet-İş Sendikası Niğde Şubesi’nin açılışını yapan Arslan, 15 Temmuz 2016 akşamı Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen ve FETÖ’nün darbe girişiminin önlenmesinde büyük payı olan Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in Bor ilçesi Çukurkuyu beldesindeki kabrini de ziyaret etti.
