Murat Uysal başkanlığında ilk PPK toplantısını gerçekleştirecek TCMB’nin alacağı faiz kararlarını piyasalar merak içinde bekliyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlığı görevine 6 Temmuz’da atanan Murat Uysal, yarın ilk defa Para Politikası Kurulu’na (PPK) başkanlık edecek. Türkiye’de enflasyon beklentilerindeki gerileme ve ülke risk primindeki düşüşün yanı sıra, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke merkez bankalarının faiz indirim sürecine girmesiyle piyasalarda gözler TCMB’nin yarınki PPK toplantısına çevrildi. Ekonomistler, yarınki toplantıda yüzde 24 olan politika faizinin Şubat 2015’ten bu yana ilk defa indirileceğini tahmin ediyor. 200 ila 250 baz puanlık düşüş bekleyen ekonomistler, yıl sonunda politika faizinin yüzde 18 seviyesine gerilemesini öngörüyor. 24 Şubat 2015 tarihli PPK toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı 25 baz puanlık düşüşle yüzde 7,75’ten yüzde 7,50’ye, 22 Eylül 2016’de de gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 8,50’den yüzde 8,25’e indirilmişti. Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen, kurum olarak toplantıdan 250 baz puan faiz indirimi beklediklerini söyledi. Yıl sonuna kadar da politika faizi indirim beklentilerini 600 puana revize ettiklerini belirten Gökşen “TCMB Başkanı Murat Uysal’ın özellikle reel politika faizini öne çıkaran söylemleri sonrasında ülke karşılaştırmalarının daha önem kazandığını düşünüyoruz. Bu çerçevede Türkiye gerek gerçekleşmiş gerek beklenen enflasyon dinamikleri altında önemli bir reel faiz veriyor” dedi. Gökşen, özellikle 12 aylık vadede enflasyon bekleyişlerinde Ekim 2018’den beri iyileşme görüldüğünü de belirtti.
EKONOMİSTLER ARASINDA FARKLI GÖRÜŞLER VAR
Bugünkü PPK toplantı için TWITTER’dan gelen ekonomist yorumları şöyle:
Dr. Özgür Onbirler: Hem ABD-Çin ticaret temsilcilerinin yüz yüze görüşeceği haberi hem de ECB’den faiz indirim sinyali beklentisi doların tüm para birimlerine karşı değerlenmesine neden oluyor. Bizim için en önemli gündem ise PPK toplantısı. Beklentiler karışık, ortalama 250 bps olsa da tahminler 100-400 arasına yayılmış durumda.Tahvillerde kısa vadelerde faziler aşağı gelmeye devam ederken uzun vadeler aynı hareketi yapamıyor ve faiz eğrisi az da olsa yataylaşmaya devam ediyor.
Arda Tunca: TCMB, yarın ve sonrasında faiz indirimleri dönemine girerse, yükselen kur, yükselen enflasyon ile karşı karşıya kalırız. Büyüme, bir miktar, ama sanıldığı kadar ivmelenmez. Sanayi ve bankacılık zorlanır. Bu 2 sektör, yapılandırmalar sonrasında iç içe girdi. Piyasada talep zayıf. TCMB’nin yarın faiz indireceği beklentisi 2.5-3 puana kadar satın alınmış gözüküyor. Dolayısıyla, faiz kararı sonrasında, kurda TCMB kararı kaynaklı önemli bir sıçrama yaşanmayabilir. Ancak, bu seviyenin üzerinde, önemli sayılacak bir kur yükselişi görebiliriz.
Yaşar Uysal: Entegre-bütünsel bir ekonomik Program lazım. Faiz indiriminden umulan fayda aşırı iyimser. Kredi ile büyüme mümkün-sürdürülebilir değil. Bitik Oto lastiklerinde sadece birini yenilemek ne kadar işlevsel ise, mevcut koşullarda faiz indirimi de kadar işlevsel olur.
Cahit Saraçoğlu: Ankara’da derin kulis koridorlarinda MB’nin faizi psikolojik sinirin alti olarak nitelendirilen %20’nin altina cekecegi dile getiriliyor. Bu kapsamda 4.25 baz puanlik indirim ile haftalik borc verme faizini %19.75 e cekmesi bekleniyor.
Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN: Merkez bankası başkanının görevden alınması ile ilgili olarak bir tahmini öngörü de (spekülasyon) ben yapayım. Galiba Başkan Erdoğan’ın etrafında çok güçlü bir faiz-döviz lobisi var. Faiz lobisi ile döviz lobisinin aynı ekip olduğunu bilelim. Faiz-döviz lobisi son sıralarda, faizlerin yükselmesi ile birlikte, dövizden TL’ye geçmişlerdi. TL yüksek faizlerinin rantını gördüler. Yüksek faizlerden kârlarını realize ettiler. Tabi bu arada döviz geriledi. Onlar da ucuz fiyattan dövize girdiler. Ne bekliyorlar? Bu durumda, faiz-döviz lobisinin beklediği tek şey faizlerin düşürülmesidir. Faizler düşerse para dövize yönelecek ve dövizin fiyatı artacak! Böylelikle faiz-döviz lobisi çok kazanacak. Hem yaz geldi tatile gitmek lazım, onun için de parayı emin bir limanda tutmak iyidir.
800 BAZ PUANLIK DÜŞÜŞ OLABİLİR
Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Jason Tuvey de TCMB’nin faizlerde agresif indirimlere başlayacağını belirterek, bu haftaki toplantıda faiz indiriminin olacağını ve bundan sonraki aylarda da parasal gevşemede agresif adımlar atılacağını söyledi. Bankanın faiz indirimlerine başlayacağı meselesinin son haftalarda güç kazandığını ifade eden Tuvey, enflasyonun son bir yılın en düşük seviyesine gerilediğini, ekonomideki ılımlı iyileşmenin de faiz indirimini desteklediğini kaydetti. Tuvey, diğer önde gelen merkez bankalarının da giderek artan bir ‘güvercin’ ton kullandığını aktararak, daha önce 100 baz puanlık bir indirim beklediğini ancak TCMB Başkanı Uysal’ın açıklamalarından sonra bankanın 250 baz puanlık bir indirime gidebileceğini söyledi. Tuvey, faizlerde yıl sonuna kadar da 800 baz puanlık bir indirim gerçekleşebileceğini vurguladı.
AŞIRILIK KORKUSUYLA DOLAR YÜKSELDİ
Politika faizinin yıl sonunda yüzde 24’ten yüzde 18’e inmesini beklediklerini belirten Fitch Ratings Kredi Notları İdari Direktörü Ed Parker indirimlerin ne hızda yapılacağının önemli olacağını ifade etti. Uzman “Faiz indiriminin ekonomi gidişatıyla uyumlu olması gerekiyor. Yarınki toplantıda indirimler başlayacaktır. Eğer faizler çok hızlı şekilde indirilirse ekonomide oynaklığın uzadığını görebiliriz ve bu dengelenme açısından da kötü olur” dedi. Dolar/TL piyasalarda yön belirleyici olarak izlenen Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı öncesi dün güne 5.70’in üzerinde başladı. Merkez Bankasının bügünkü toplantısından başlamak üzere önümüzdeki dönemde faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılırken, indirimlerin önden yüklemeli yapılacağı beklentisi ise TL’de bir miktar olumsuz fiyatlama yaratıyor. Dolar/TL, önceki gün yüzde 0,5 artışla 5,7055’ten kapanırken, dün de artışla başladı. Kur, 5.7390 seviyesine kadar yükseldi. Analistler teknik açıdan dolar/TL’de 5,6550’nin destek, 5,7350 ve 5,7800’in direnç konumunda bulunduğunu kaydetti.
TOPLANTI SAYISI TEKRAR 12’YE ÇIKARTILACAK
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da en az 300 baz puanlık bir faiz indirimi beklediğini belirtti. Yıl sonuna kadar TCMB’nin politika faizini yüzde 18’e indirmesini öngördüğünü söyleyen Kanlı, Merkez Bankasının gelecek dönemde önceliği fiyat istikrarı olarak belirleyen konvansiyonel para politikası yaklaşımından, kısa ve orta vadeli iktisadi büyüme görünümünü de en az fiyat istikrarı kadar gözeten bir yaklaşıma geçeceğini ifade etti. Kanlı, bundan sonra para politikalarının oluşturulmasında hükümetin genel ekonomi politikalarının da daha fazla göz önünde bulundurulacağını dile getirdi. Gelecek aylarda ciddi miktardaki faiz indirimlerinin de bununla uyumlu olacağını kaydeden Kanlı “Buna ek olarak önümüzdeki yıldan itibaren yıllık toplantı sayısı tekrar 12’ye çıkarılacaktır” dedi.
TEMMUZ, EYLÜL VE EKİMDE DE YAPILACAK
Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek ise Deniz Yatırım olarak beklentilerinin temmuzda 250 baz puanlık indirimle sürecin başlatılması olduğunu söyledi. Destekleyici dış finansman koşullarının devam etmesi, Fed’in ay sonunda sürpriz yapmayarak politika faizinde aşağı yönde güncelleme yapması ve enflasyonda baz etkisinin gelecek 3 aylık dönemde çalışmasıyla birlikte yılın tamamında en az 550 baz puanlık ayarlamanın Türk para politikasında yapılabileceğini değerlendiren Gödek, kasım-aralık döneminde ters yönde çalışacak olan baz etkisinden ciddi bir yükseliş gelmemesi, TL’nin düşük oynaklık ve nispeten stabil seyrinin devam etmesi ve ülke risk priminin de 300 baz puanlar düzeyine çekmesi durumunda aşağı yönde ayarlamanın boyutunun daha da genişleyebileceğini ifade etti. Gödek, şu an için ana senaryolarının temmuz, eylül ve ekim PPK toplantılarında indirime gidilmesinin yer aldığını belirtti.
EĞİM ‘FAİZ İNDİRİMİ’ LEHİNE DEĞİŞTİ
Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys, Enflasyondaki olumlu trend, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TCMB Başkanı Murat Uysal’ın ifadeleri dikkate alındığında TCMB’nin, bu haftaki toplantısında politika faizinde en az 200 baz puan indirime gidebileceği öngörüsünde bulunan Matys, 400-600 baz puan arasında bir indirimin de olabileceğini söyledi. 400-600 baz puan civarındaki indirimin TL’deki istikrarı bozabileceğini iddia eden Matys, bunun enflasyon baskılarını tekrar canlandırabileceğini ve tüketicilerle şirketler arasındaki hassasiyete zarar verebileceğini söyledi. Matys, en emniyetli seçeneğin, beklentiler doğrultusunda bir faiz indirimi olacağını vurguladı.