CHP’nin örnek davranışı

24663_b-11

CHP’den 15 milletvekilinin istifa edip İYİ Parti’ye geçmesi memleketi saran karanlığı deldi, aydınlattı. Çünkü AKP, Türkiye’yi “Tek Adam” rejimine sürükleyecek bir değişikliğin seçimle alt yapısını hazırlamaktadır. OHAL şartlarında yapılacak bir seçim ne kadar demokratik olabilir? Ne kadar güven verebilir?

                Siz OHAL şartlarında seçimi düzenleyip bunu tabii kabul ediyorsunuz. Ana Muhalefet Partisi başına çorap örülmesinden endişe ettiği için bir muhalif partiye, 15 milletvekili vererek seçime girmesini garantiye alıyor. Aman Allah’ım ahlak ve fazilet mesajları başlıyor. En önde giden Devlet Bahçeli… Partinin şerefli mazisini, ideolojisini, gençliğini Erdoğan’ın ayaklarının altına attıktan sonra zannınca  mebusluğu kurtarıp, ahlak vaizi oldu. Hele R.T. Erdoğan’ın geniş yelpazeli hücumunu anlamak mümkün değil. Kendine her türlü hareketi, sözü mubah göreceksin ve karşı tarafa savunma hakkı bile tanımayacaksın!.. İşte bu şartlarda seçim, adaletsizliği kurum haline getirecektir. 

                Türkiye’de cereyan eden olaylar; bu devletin kurucusu, sahibi Türk nüfusu aşırı derecede rahatsız etmiştir. Sayın Erdoğan’ın konuşmalarında “Türk” bir azınlık düzeyine indirilmiştir. 

                Atatürk‘ün hedef seçtiği laik, millî, ilmi, çağdaş eğitim sistemi yerini S. Arabistan’ın “Vahabi” anlayışına terk etmek üzeredir. Arap örf ve adeti İslam dini diye takdim edilmektedir. İslamın güzellikleri, ahlakı, edebi ile son bin yıllık tarihini bezemiş bu aziz millet inanç ve imanıyla Emevi kılıfına, zihniyetine sokulmak istenmektedir.

“Babasız bırakmadım”

                CHP’nin 15 milletvekilinin özverili bu davranışı; CHP’nin tarihi çizgisinin yeni, ışıklı bir köşe taşı olmuştur. Atatürk‘ün vefatından sonra TBMM, İ. İnönü’yü Cumhurbaşkanı seçti. İnönü bu görevi 12 yıl sürdürdü. II. Dünya Savaşı’nda Roosevelt ve Churchill, İnönü’yü savaşa sokmak için çok uğraştı. 1943 yılı başında Adana’da, sonuna doğru da Kahire’de bu konuda görüşmeler yapıldı. Kahire müzakerelerinde Churchill “neden inat ediyor savaşa katılmıyorsunuz?” diye ısrarla sorunca İnönü “Alman panzer tümenleri tamamen motorize ve zırhlı.  Benim askerim yaya, bizim için bu savaşa girmek intihardır. Alman orduları vatanımızı işgal eder” dedi. Churchill; “Ruslar da gelir sizi kurtarır” deyince İnönü “Peki Ruslardan bizi kim kurtaracak?” diye karşılık verdi. Diplomaside kesin başarılı olan İnönü’nün şüphesiz eksikleri, yanlışları da vardır.

                Heyhat yıllar geçer 1950 seçimlerini kaybeden İnönü, CHP’nin 27 yıllık iktidarının tek sorumlusu olarak görülür, tenkitler insaf tanımaz, Çankaya’dan kendi köşküne iner. Bu depremi kolay atlatmasının sebebi Mevhibe Hanım’ın desteğidir. İnönü emekli maaşını almak için Ulus’a gider, şuursuz bir grup kendisine sataşır. Paşa, Başbakan Menderes’e durumu kısaca anlatan, can güvenliğinin sağlanmasını isteyen bir telgraf gönderir.

                Bir Anadolu seyahatinde Sivas’ta iki kız çocuğu CHP’nin il merkezinde oturan İnönü’nün huzuruna çıkarılır ve ellerindeki kuru deve dikenlerini Paşa’ya verirken “Sen bizi ekmeksiz, şekersiz bıraktın” derler. Paşa gayet sakin “Evet yavrum doğrudur, sizi ekmeksiz, şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım” der.

Mirasyedi sorumsuzluğu

                Cumhuriyet çok akıllı bir “insan yetiştirme programı” uyguladı. Yurt dışında yetişen mühendisler Kamu İktisadi Devlet Teşekkülleri (KİT)’inde görevlendirildi. Bir süre sonra teknik kadrolar yetişti ve fabrika yapan fabrikalar kuruldu. Şimdi mirasyedi sorumsuzluğu ile satılan şeker fabrikalarımız o günlerin eseridir.

                İnönü sorumluluk aldığı zaman savaş çanları çalmaya başlamıştı. 1939-1945 yıllarını kapsayan II. Dünya Savaşı yılları Türkiye’yi savaşa girmese de ağır kayıplara uğrattı. Üç milyon genç silah altına alındı. Tarım hayatımız iş gücünden mahrum kaldı. Türkiye bayramlarda bile incir, kuru üzüm, fındık tabaklarıyla misafir ağırladı. Devletin fabrikaları mal darlığını azalttı.

                İnönü için “Devlet” esastı ve devleti teslim aldığı gibi devretmeyi ideal edinmişti.

                Marksistler, sosyalistler, milliyetçiler ve Türkçüler O’nun gününde ezildi. Ancak; Askeri Yargıtay’ın şerefli hâkimleri bir adalet kahramanı üslubuyla her türlü adli yanlışlığı önlediler.

                Devlet sorumluluğu bugün CHP’yi İYİ Parti’yi tuzaklardan koruma işlevine götürmüştür. Başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yöneticilerini gönülden tebrik ediyorum. Sayın Meral Akşener bu tarihi  hizmeti unutmayan çizgisini koruduğu sürece sadece saygı görecektir. Bu inancı kazanmak kolay iş değildir.

                Hür olmayı insan olmanın esası bilenler, Cumhuriyetin ışıklı yolunda yürümek isteyenler birleşiniz! Ölçülü eşitliğe dayanmayan, hakka ve hukuka saygısı olmayan iktidar gitmeye mecburdur!..

 Yeter ki oyumuza sahip olalım.

Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version