CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı sonrası açıklamada bulunan Öztrak, Cumhuriyetin 95’inci kuruluş yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu topraklar için canını veren tüm şehitleri ve savaşan tüm gazileri minnetle andığını söyledi.
Cumhuriyetin bir büyük mücadele olduğunu belirten Öztrak, mücadelenin emperyalizmle ve onun işbirlikçisi saray ile halk arasında olduğunu savundu.
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Ramazan Taşaltın’ın, “İslami olarak Cumhurbaşkanına itaat etmek farzı ayn’dır. Karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir haramdır.” dediğini aktaran Öztrak, YÖK’ten bu rektör hakkında derhal gereğini yapmasını istedi.
Vefatının yıl dönümünde Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından, eski genel başkanlardan Erdal İnönü’yü anan Öztrak, bugün mahkemeye çıkan tutuklu Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem’in tahliyesini beklediklerini dile getirdi.
Tunceli’de iki askerin donarak hayatlarını kaybettiklerini hatırlatan Öztrak, “Saray milletten kopmuş, gösterişli harcamalarına devam ediyor. Cumhuriyetin evlatları ise Cumhuriyetin bekası için görev yaparken ayazda donarak şehit oluyor. Yıl 2018, Sarıkamış felaketinin üzerinden 104 yıl geçtikten sonra Tunceli’de iki mehmetçiğimiz Tunceli’de şehit oldu” diye konuştu.
Öztrak, şunları kaydetti:
“Saray için milyarlar harcanırken, itibar için uçan saray filoları kurulurken, askerimize soğuk kış koşullarına dayanacak donanım alınamıyor. İçişleri Bakanı ‘Teçhizat eksiği yok.’ diyor. ‘Hava koşulları aniden ağırlaşmış. ‘Çorlu’da tren kazası oldu, ‘Hava koşulları’ dediler, iki askerimiz hem de ekim ayında Tunceli’de donarak şehit olarak ölüyor, yine ‘Hava koşulları’ deniyor. Bu ülkenin meteoroloji teşkilatı yok mu hava koşulları hakkında bilgi veren? Her şeyi hava şartlarına bağlayıp işin içinden sıyrılıveriyorlar”.
“Bizim, şehitlerimize ‘kelle’ diyen zihniyetten alacağımız hiçbir şehadet dersi yoktur. CHP, Kurtuluş Savaşı meydanlarında kurulmuş, şehitlerin ve gazilerin partisidir” diyen Öztrak, ölümlerle ilgili sorumluların bulunmasını, siyasi sorumluluğun gereğinin yapılmasını istedi.
Faik Öztrak, 29 Ekim’de İstanbul Havalimanının açılışının gerçekleştirildiğini hatırlatarak, “Bu törende anladık ki bu havalimanının tam olarak faaliyete geçmesi gecikecek ve Atatürk Havalimanı kapatılmayacak. Yani seçmenin gözünü boyamak için yine natamam, bitmemiş bir havalimanını açtılar” şeklinde konuştu.
Havalimanının açılış töreni bahane edilerek, Cumhuriyetin kuruluş kutlamalarının, Cumhuriyetin başkentinden alınıp, “saltanatın başkenti” olarak gördükleri İstanbul’a taşıdıklarını savunan Öztrak, şöyle devam etti:
“Bu havalimanının, milletin sırtında bir kambur, bütçede bir kara delik olacağı bu açılışta bir defa daha belli olmuştur. CHP olarak bizim ülkemizin kalkınmasını sağlayan yatırımlara hiçbir karşıtlığımız yok. Bu yatırımların yapılmasını mutlaka isteriz ama bizim karşı duruşumuz yatırıma değil, akılsızlığadır. Bu proje, 10,3 milyar avroluk bir gösteriş yatırımı. Ekonomideki tabiriyle bir beyaz fil. Ancak mevcut Atatürk Havalimanı kapatıldığında yaşayabilecek bir tesis. Kapatılmazsa ayakta duramaz. Bir havalimanını kapatıyorsunuz, onun karşılığında diğer bir havalimanını açıyorsunuz. Peki bu, milletin refahına ne ilave getiriyor? Hiçbir ilave getirmiyor. Saray rejimi gösterişi ve israfı seviyor”.
Bu projenin, serbest piyasa koşullarında yapılması mümkün olmayan bir yatırım olduğunu, bu nedenle de bu projeyi yapan “havuz müteahhitleri”ne, yandaş holdinglere devletin her türlü garantiyi verdiğini aktaran Öztrak, şöyle konuştu:
“AKP’nin Genel Başkanı, İstanbul Havalimanının açılışında milletimize ‘Bu projede herhangi bir Hazine garantisi olmadığını, sadece 12 yıl için 342 milyon avro dış hat yolcu geliri garantisinin verildiğini’ söylüyor. Oysa Sayıştayın 2016 yılında Devlet Hava Meydanları’yla ilgili hazırladığı denetleme raporu var. 12 yıl sonunda Devlet Hava Meydanları İşletmesi, havuz müteahhitlerine toplam 6 milyar 300 milyon avro gelir garantisi veriyor. Bugünkü kurla çarptığınız zaman 40 milyar Türk Lirası. Sayıştay raporuna göre verilen garanti, AKP Genel Başkanının söylediğinin tam 18 katı. Ya AKP Genel Başkanı dün yine törenlerden önce efuliyi fazla kaçırdı ya da Sayıştay raporu doğruyu söylemiyor”.
Faik Öztrak, şehrin ciğerleri sökülerek yaratılacak kentsel rantların da bu müteahhitlere peşkeş çekileceğini ileri sürerek, bunların, çevrede alışveriş merkezleri, ofisler, konutlar yapmak istediğinin basına sızdığını iddia etti.
Öztrak, 2019 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programının açıklandığını anımsatarak, bu bütçenin, faiz lobilerinin bütçesi olduğunu, 2017’de vatandaştan toplanan her 100 liralık verginin 11 lirası faiz lobilerine ödenirken, 2019 bütçesinde bunun 16 lirasının gideceğini öne sürdü.
Tarım Kanunu’na göre 2019’da çiftçiye verilmesi gereken desteğin 44.5 milyar Türk Lirası olduğunu dile getiren Öztrak, programa göre çiftçiye 17 milyar Türk Lirası verileceğine dikkati çekti.
Çiftçinin bir kısmının, gübre, mazot, ilaç, tohum fiyatlarındaki artış nedeniyle ekim yapamadığını, bir kısmının ise ekim gübresini atamadığına dikkati çeken Öztrak, “Gıda krizi kapıda ama çiftçiye destek yok” dedi.
Öztrak, açıklanan fındık destekleme taban fiyatını da eleştirerek, üreticinin elindeki fındığı sattığını, bu fiyatın, fındık stoklayanlardan fındık almak için ilan edildiğini savundu.
Programda, eğitim gibi toplumu yakından ilgilendiren birtakım harcamalarda ciddi kesintilerin yapıldığının görüldüğünü anlatan Öztrak, 2019’da eğitime yapılacak harcamaların milli gelirin yüzde 3.5’ini oluşturduğuna değindi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, “Dövizde yaşanan dalgalanmalar, yabancı bir ülkenin başkentinde planlandı” dediğini aktaran Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu doğru değilse, gerçek ötesi popülist söylem dalında Nobel almaya aday bir açıklama ama bir bakan, ‘bir başkentte Türkiye ekonomisiyle ilgili operasyon tezgahlandığını’ söylüyorsa, bunun hangi başkentte olduğunu açıklamak zorundadır. Sayın Bakana Plan Bütçe Komisyonu’nda bu defalarca sorulmasına rağmen cevap vermemiştir. Hiçbir yetkili böyle bir lafı ortaya atıp sonra da sessizliğe bürünemez. Devlet yönetimi ciddiyet gerektirir. Sayın Bakan, bu başkent hangisiyse açık açık söylemek zorundadır. Saray ne zaman sıkışsa, hemen ‘dışarıdan birilerinin operasyon yaptığını’ söylemeye başlıyor. 15 Temmuz hain darbe girişiminde de aynı söylem vardı. Ben soruyorum, 15 Temmuz’da ve 10 Ağustos’ta bize operasyon çekenler kimler? Hangi başkentte bu operasyon yapıldı? Bize, komplo yapan ülke hangisiyse, karşısında iktidar muhalefet kol kola girelim, hep beraber ona karşı mücadeleyi başlatalım ama bu işin aslı var mı yok mu, bunu bilmek zorundayız”.
İktidarın, başkalarını suçlayarak sorumluluktan kurtulamayacağının altını çizen Öztrak, “Madem dolarda bu dönemde bir rahatlama var, bunu vatandaşın elektrik ve doğalgaz fiyatlarına neden yansıtmıyorsunuz? Yandaşlarınızın kurduğu santrallere verdiğiniz doğalgazda yüzde 9 indirim yapıyorsunuz da vatandaşa verdiğiniz doğalgazda neden indirim yapmıyorsunuz? Hep yandaşa çalışıyorsunuz, vatandaşa hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı.
Ekonomi gemisinin hala çok tehlikeli sularda, yıpranmış bir şekilde seyrettiğini aktaran Öztrak, gelecek yıl Türkiye’nin borçlarını çevirmede ciddi güçlüklerle karşılaşacağını iddia etti.
“Açık söyleyim, Hazine Müsteşarlığı yapmış biri olarak, ben bu rakamları gördüğümde uykularım kaçıyor ama bir bakıyorum saray son derece rahat. Tüm bu rakamlar artık ekonomide yumuşak iniş ihtimalinin kalmadığını, inişin oldukça sert olacağını gösteriyor” diyen Öztrak, milletin perişan halde olduğunu savundu.
Cumhurbaşkanlığı programında “kıdem tazminatı reformundan” da söz edildiğini hatırlatarak, “Bu, işçilerin kıdem tazminatlarına göz dikmektir. Bu, borcunu ödeyemeyen holdinglerin yükünü emekçilerin sırtına yıkmaya dönük yeni bir saray operasyonudur. Bu aslında bir IMF aklıdır. Hani siz IMF defterini kapatmıştınız? Halka gerçekleri söylemiyorlar, kapalı kapılar ardında IMF’den talimat alıyorlar. Sarece IMF görüntüde yok. Emekçilerin tek gelecek güvencesi olan kıdem tazminatlarıyla oynanmasına izin vermemekte kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu.
Öztrak, hafta sonu İstanbul’da yapılan Suriye zirvesine de değinerek, “Bu zirveden sonra açıklanan deklerasyonda PKK’nın da YPG’nin de PYD’nin de terör örgütü olarak masadakilere kabul ettirilemediğini gördük. İşte efuli böyle zamanlarda lazım. Masanın etrafına oturmadan önce çekecektiniz efuliyi, toplayacaktınız cesaretinizi diyecektiniz ki ‘Bu örgütler bir terör örgütüdür, öncelikle bunu sonuç bildirisine yazacağız bu bir, şu Münbiç işini de bitereceğiz bu da iki.’ Diyebildiniz mi? Diyemediniz” dedi.
Kemer Belediyesi ile ilgili bazı iddiaların bugün basında yer aldığını anımsatan Öztrak, belediyeyle ilgili soruşturma talebinin, CHP’li belediye başkanı tarafından geldiğini belirtti.
Öztrak, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ödediği tazminatları nereden ödediğine ilişkin ise “Partimizin internet sitesine Genel Başkanımızın mal beyanını koyduk. Buradan baktığınızda kendisinin hem mülk sattığını, hem borç aldığını, bu tazminatları da bir şekilde bu borçla, sattığı mülkün parasıyla ödediğini göreceksiniz” diye konuştu.