Hürriyet’te Yalçın Bayer köşesinde CHP’li veya CHP’ye gönül vermiş herkesin dikkat etmesi gereken ve aynı zamanda üzüntü duyacağı bir başlık ve altında bir haber yayınladı:
”CHP’de bazı belediyeler gerçekten satılık mıdır?” Bu başlığın altında “Kimi çıkar grupları amaçları doğrultusunda bu ilçeleri kendi ekiplerine katmak için genel merkez yöneticileri üzerinde çalışıyor. Çok büyük paraların konuşulduğu duyumlar arasında.“ haberi yer alıyor.
Kamuoyunda bu tür konuşmaları önlemenin tek yolu, ön seçim yapmaktır. Ön seçimde de şaibeli oy verenler olabilir. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri CHP’nin geleceğini belirleyecektir. Bunun farkında olan CHP delegeleri çoğunluktadır. Bu çoğunluğun kendi ufak çıkarları yerine, idealist davranacağına partinin geleceğini düşüneceğine inanıyorum.
Cumhuriyet’te yayınlanan bir ankete göre, adaylık sıralamasında Muharrem İnce açık ara önde çıkıyor.
Dahası, Kılıçdaroğlu siyasette duygusal davranmayan bir liderdir. İstanbul’u kazanmak için yaşanmış kurultay toplama sorunlarını demokratik bir hak olarak görüp, gündemde tutmayacak birisidir. Bu anlamda İstanbul’u almanın tek yolu İnce’nin adaylığıdır.
1- Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üç kişiden birinin oyunu alarak, siyasi performansını ispat etmiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışırken görüldü ki, Erdoğan’ın sırtında 16 yıllık iktidarın getirdiği bir yorgunluk var. AKP seçmeni de giderek heyecanını kaybediyor. Muharrem İnce ise yola çıkmanın coşkusunu ve enerjisini yakaladı.
Seçim gecesi yaşananlar, marjinalde kalan ve sonuçları etkilemeyen olaylardır. Partiyi yıpratmaya yöneliktir.
2- CHP, sol aday kompleksinden kurtulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eğer Muharrem İnce yerine partili olmayan bir Cumhurbaşkanı adayı gösterseydi, yüzde 31 oy oranını yakalayamazdı. Bu deneyime rağmen eğer CHP bu seçimde de Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylarını dışarıdan gösterirse, kamuoyunda, partiyi yönetenlerin farklı bir hedefe hizmet ettikleri imajı ortaya çıkacaktır.
CHP seçmeni, eğer CHP dışından bir aday olursa ve hatta CHP içinden aday adayı olan bazılarının adaylığı gerçekleşirse sandığa gitmeyeceğini söylüyor. Bu durumda CHP’nin geleceği riske girecektir.
3- Adaylıkta adı geçenler arasında, milletvekili olmayan tek kişi İnce’dir. Bir milletvekilinin belediye başkanı olma isteği ve özellikle de bir ilçe belediye başkanı olma isteği, kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor. Hiçbir siyasi altyapısı ve hiçbir gerekçesi yoktur.
4- Cumhurbaşkanlığı seçimleri göstermiştir ki, bugünkü iktidarı: söylediği sloganlarla, halkla bütünleşmesiyle, sarsacak tek aday İnce’dir. Söyledikleri halkın aklında kalıyor.
5- Kamuoyunda Büyükşehire aday olanlar içinde bazılarının nihai hedeflerinin İstanbul’un Kadıköy gibi ilçelerine aday olmak olduğu söylentileri var. CHP’yi arpalık olarak gören ve kendisinden başkası yokmuş gibi her fırsatta her yere aday olanlar var. Genel başkanlara yakınlığını kullananlar var. Parti bu tür istismarlara alet olmamalı ve özellikle Kılıçdaroğlu da bu tür entrikalara yol vermemelidir.
Bütün bunların ötesinde bugünkü konjonktürde, parti yanında toplumun geleceği de önemlidir. Türkiye hukukun üstünlüğünde, demokraside, insan haklarında geri düştü. Uluslararası siyasi ve ekonomik ilişkilerde sorun yaşıyoruz. Ekonomik sorunlar, kronik enflasyon, kronik işsizlik ağırlaştı.
Artık siyaset üstü düşünmeliyiz. Son 16 seneden beri sahnede olanlardan farklı bir yol bulmalıyız; farklı adaylar olmalıdır. Muharrem İnce ile parti bu fırsatı yakaladı. Devam etmelidir.
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.