Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lefkoşa’daki temasları kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştü. Akıncı ve Çavuşoğlu, görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu basın toplantısında Kıbrıs Rum Kesimi ile gerçekleştirilen müzakere süreçlerini değerlendirdi ve basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bakan Çavuşoğlu, müzakere süreçlerinde bir tıkanma olduğunu söyleyerek “12 Ocak 2017 Cenevre sonuç bildirgesinde bundan sonraki süreçte adada iki tarafın müzakereleri devam ettirmesi ön görülüyordu. Müzakereler devam etti ama ilk 4 fasılda açıkta kalan konularda hiç yakınlaşma olmadı. Hemen hemen hiç olmadı. Kayda değer hiçbir kapanma olmadı” dedi.
“Dolayısıyla artık Cenevre’ye de gidilmesi gerekiyor orada olacaksa o da olmayacaksa da kararı vermemiz lazım. Aksi takdirde süreç, Rum tarafının istediği gibi uzuyor uzuyor. Ama ilelebet bu şekilde gidemeyeceğimiz ve bu müzakerelerinde aslında son bir fırsat penceresi olduğunu her vesileyle söylüyoruz” diyen Çavuşoğlu, “Bu sebeple New York’tan beklentimiz bu tıkanıklığın aşılması. Aşılması için de biz ön şart koşmuyoruz. Rum tarafının ön şartları kaldırması ve konferansa gidilmesidir, beklentimiz budur. Bu konuda özellikle genel sekretere de önemli görevler düşüyor. Bugüne kadar olduğu gibi objektif ve dengeli bir şekilde genel sekreterin de ekibinin de görevini yapacağına inancımız tamdır” ifadelerini kullandı.
Bir basın mensubunun Türkiye’nin müzakere sürecinde atacağı kesin adımın hangi yönde olacağı sorusunu cevaplayan Çavuşoğlu, “Biz bugüne kadar tüm mesajlarımızda Rum kesimini şirketleri ve şirketlerin merkezi olan ülkelerdeki muhatabımızı uyarıyoruz. Kıbrıs’ta bir çözüm olmadan Rum kesiminin tek taraflı bu tür faaliyetlerine kimsenin alet olmasını istemeyiz” dedi.
Çavuşoğlu, bu tür adımların ilk olarak müzakere sürecini olumsuz etkilediğini söyleyerek “İkincisi gerginliğe yol açıyor. Üçüncüsü de Kıbrıs Türk halkının yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ve Türk halkının aynı zamanda Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki haklarını da görmezden gelen bir yaklaşımdır. Ebette bu tek taraflı adımlardan ve faaliyetlerden vazgeçmezlerse Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim de atacağımız adımlar olacaktır. Çünkü burada Kıbrıs Türk halkının da hakkı var Türkiye Cumhuriyeti’nin de hakkı var. Ama bizim arzumuz Rum tarafının tek taraflı bu faaliyetlerden vazgeçmesidir” sözlerini kaydetti.