ABD ve Avrupalı müttefiklerinin, Batı Asya, Güney Amerika, Çin gibi bölgelerdeki savaş, kışkırtma, ayaklanma, bölme ve parçalama girişimlerinin nedenlerini artık herkes biliyor. Kültür ve sanat kamuoyunda da bazı tepkiler su yüzüne çıkmaya başladı. Dünya siyasetini elinde tutan küresel sermayelerin müzeler gibi kültür kurumlarına verdiği finansal destekler protestolarla karşılanıyor.
‘ADELETSİZLİK KRALI’
En son dünyanın en önemli müzelerinden biri olan British Museum, “Ben, Asurbanipal: Dünyanın Kralı, Asur Kralı” sergisinin sponsoru petrol şirketi BP yüzünden protesto edildi. Irak’ın işgalinde rol oynayan BP’nin Ortadoğu sanatına odaklanan bu sergiyi finanse etmesi trajikomiğin de ötesinde. Yüzlerce aktivist, “to be or not to be” (olmak ya olmamak) den türetilen “BP or not to BP” sloganlarıyla şirketin Irak savaşının ardından Irak’ın petrol alanlarını sömürdüğü gerekçesiyle müzede toplandı. Eylem, Londra’daki savaşa karşı yapılan kitlesel gösterilerin 16. yıldönümünde yapıldı. Grup, Irak’ın 2003’teki işgali öncesinde bir Dış Büro yetkilisinin “Irak’ın büyük petrol umudu” olduğunu belirten ve BP’nin oraya grime hedefini ortaya koyan e-postasını da yayınladı. Bir diğer sloganları da “Ben İngiliz etrolüyüm: Keşiflerin Kralı, Adaletsizlik Kralı” idi.
ESERLER AİT OLDUĞU ÜLKELERE GERİ VERİN
İngiltere’de Guardian gazetesinin Bilgi Edinme Yasası kapsamında edindiği belgeler, müzelere diğer ülkelerden aldıkları eserleri geri vermeleri yönünde yapılan baskının arttığını gösteriyordu. En çok baskı yapılan kurumların başında da elbette Londra’daki British Museum geliyor. Üstüne bir de bu türden kirli sermaye destekleriyle ilgili protestolar eklendi. Yine de müze geri adım atmaya niyetli değil; protestocuların “Asurbanipal”de sergilenen eserlerin birçoğunun 19. yüzyılda yağmalandığı iddialarına karşı kendini savunuyor. Bu eserlerin dönemin Osmanlı hükümetinin bilgisi ve izniyle İngiltere’ye getirildiğini söylüyorlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun kültür varlıklarına değer vermeyen yanlış politikası dayanakları oldu. İklim değişikliği konusuna dikkat çekmeye çalışan aktivistlerin protestoları önemsenmeyebilir ancak etkili olduğu kesin. Bu türden tepkiler dolayısıyla 2016’da Tate Modern BP ile, geçen sene de National Portrait Gallery (Ulusal Galeri) Shell’le ilişkisini sonlandırmıştı. Ancak BP İngiliz sanat dünyasındaki işbirliklerini sürdürmeye devam ediyor. Ulusal Galeri’nin prestijli yıllık sergisine sponsörlük yapıyor. British Museum ile anlaşması da 2016 yılında yenilendi ve 2022 yılına kadar devam edecek.
ÖNEMLİ MÜZE VE KURUMLARI ELLERİNDE TUTUYORLAR
Dünya siyasetini yöneten Rockefeller, Rotschild gibi ailelerin büyük sanat kurumlarının da arkasında durduğunu biliyoruz. Amerikan siyaseti ile kültürel kurumların doğrudan ilişkisi var. Perde arkasından Amerika’yı yönetip dünya siyasetini yönlendiren aileler çağdaş sanat alanını da belirleyen önemli müze ve kurumları ellerinde tutuyor. Bu ilişkiler yumağı dolayısıyla eleştirilen kurumlardan bir diğeri de Guggenheim Müzesi oldu. Fotoğraf sanatçısı Nan Goldin’in başını çektiği bir grup, müzenin sponsorlarınden Sackler ailesini protesto etmek için oradaydı. Ürettikleri ilaçların uyuşturucu bağımlılığına yol açtığı ortaya çıkan Sackler hanedanı, sanat ve akademi dünyasının önde gelen kurumlarına cömert bağışlar yapıyor. Metropolitan Müzesi, Smithsonian Enstitüsü, Guggenheim Müzesi; Harvard, Yale ve Cornell gibi üniversiteler; İngiltere’de Royal Academy, Serpentine Gallery, National Gallery, Victoria & Albert Müzesi, Kraliyet Operası, Oxford Üniversitesi, Louvre Müzesi en başta gelenler.
İlgili British Museum protestoların odağında haberiyle ilgili sizde görüşlerinizi yazarak gündeme dahil olabilirsiniz.