Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haziran başında yaklaşık 1 yıldır üzerinde seyrettiği 100.000 seviyesinin altına gerilemesinin ardından geçen zamanda iki kez bu seviyeyi test etse de 100.000 puan üzerinde kalıcılık sağlayamamıştı. Temmuzda, gün içinde 100.000 puanın üzerini görmesinin ardından düşüşe geçen BIST 100 endeksi, eylülde sanayi hisseleri öncülüğünde tekrar yükselerek 100.647 puanı görmüş, ancak yine bu seviyelerde tutunamamıştı.
BIST 100 endeksi, 1 Ekim’de 100.000 seviyelerinden gelen kar satışlarıyla düşüşe geçerek 93.000 sınırına kadar gerilese de özellikle son 3 işlem gününde banka pay piyasalarında yoğunlaşan alımlarla 99.000 puana kadar çıktı.
Endeks 3 işlem gününde yaklaşık yüzde 4,4 değer kazandı
Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ilk kez oluşturulan kabine ile 100.000 puanın üzerini gören endeks, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratigs’in Türkiye’nin notunu indirmesi ve ABD ile Türkiye arasındaki diplomatik gerilimin artması ile düşüş trendine girdi.
Eylül’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) döviz kurundaki oynaklığı azaltıcı tedbirlerinin sonuç vermeye başlaması ve TCMB Para Politikası Kurulu’nun 625 baz puanlık faiz artırım kararı, piyasalarda güveni artırarak BIST 100 endeksinin tekrar 100.000 puanın üzerini test etmesini sağladı. Endeks, eylülde 4 işlem günü 100.000 puanın üzerini görüp 1 kez de 100.299 puandan kapanış yapmasına karşın ekim ayının ilk iki haftasındaki düşüşüyle 93.389 puana kadar geriledi.
Terör örgütleri FETÖ ile PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada hakkındaki adli kontrol hükümleri kaldırılarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilen ABD’li din adamı Andrew Craig Brunson’un serbest kalması, Borsa İstanbul’da alımların güçlenmesini, döviz kurlarının da gerilemesini sağladı. ABD ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler açısından sembol haline gelen davanın sonlanması ve ardından ABD Başkanı Donald Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları, yatırımcıların Türk lirası varlıklara ilgisini artırdı. Endeks, bu beklenti ve gelişmelerle son 3 işlem gününde yaklaşık yüzde 4,4 değer kazanarak 99.000 puana kadar çıktı.
Banka hisseleri lokomotif görevi görüyor
BIST 100 endeksinin daha önceki 100.000 denemelerinde sanayi şirketlerine ait hisse senetleri öncülüğünde bir yükseliş yaşanırken, bankacılık sektörü payları ise satış baskısı altında kalarak borsadaki alıcılı seyre ayak uyduramamıştı.
13 Eylül’de TCMB’nin faiz artırımı sonrasında yükselişe geçen banka hisseleri, eylülde aylık bazda ortalama yüzde 19,24 değer kazanarak üst üste 7 ay süren düşüşünü de sonlandırmış oldu. Ekimle birlikte Türkiye’de rekor düzeyde açıklanan cari işlemler fazlası, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı ve ekonomi yönetimi tarafından hem bankaların hem de reel sektörün destekleneceği yönündeki söylemler, banka pay piyasalarını destekledi ve pozitif seyrin güçlenecek devam etmesini sağladı.
Banka pay piyasaları, dün ortalama yüzde 5, haftalık bazda ise yüzde 6,7 değer kazanarak BIST 100 endeksinin yükselişinde lokomotif görevi görmeye devam ederken, sanayi endeksinin dünkü yükselişi ise yüzde 0,8 seviyesinde kaldı.
Bankacılık endeksi, son 30 günde yüzde 16,5 yükselse de yılbaşından bu yana bakıldığında halen yaklaşık yüzde 32 değer kaybının olması dikkati çekiyor. Tarihinde en yüksek Mayıs 2013’te 200.308 puanı gören bankacılık sektör endeksi, halen 117.200 puan seviyesinde bulunuyor. Buna göre banka hisseleri, bugün itibarıyla tarihi zirvelerine göre ortalama yüzde 70 iskontolu işlem görüyor.
Merkez bankaları bu hafta ve gelecek hafta gündemin odağında
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 100.000 seviyesinin önemli direnç konumunda olduğunu belirterek, bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda yükselişin ivme kazanabileceğini ve sırasıyla 102.500 ve 106.000 dirençlerinin gündeme gelebileceğini kaydetti.
Bu hafta çarşamba günü yayımlanacak ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanakları, perşembe günü açıklanacak TCMB Beklenti Anketi ve Avrupa’da gerçekleştirilecek liderler zirvesinin yatırımcıların odağında yer aldığını ifade eden analistler, ABD ile Suudi Arabistan arasında artan gerilim ve buna bağlı olarak yükseliş eğiliminde hareket eden petrol fiyatlarının ise risk unsuru olarak dikkati çektiğini dile getirdi.
Analistler, gelecek hafta ise TCMB ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararının piyasaların piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağına değinerek, Fed’in faiz toplantısının ise 8 Kasım’da gerçekleştirileceğini söyledi.
