Başbakan da artık BDP’nin PKK ile ilişkisini açık açık söylüyor.. Demek ki, Başbakan da ırkçı…
Bu değerlendirmenin sahibi de meşhur gazeteciymiş..
Daha doğrusu hikaye şu..
Balıkesir bağımsız milletvekili adayı Serap Yeşilyurt, kullandığı seçim sloganları nedeniyle bir tv’ye konuk edilmiş.. Orada da kendisine “BDP ile PKK’yı aynı kefeye koyduğu için” ırkçı denmiş..
Serap Hanım bana gönderdiği mesajda şöyle diyor..
“Sayın KILIÇ,
Balıkesir Bağımsız Milletvekili adayıyım. Belki haberdar olmuşsunuzdur “Balıkesir’i PKK’dan kurtar” ve “Türkiye Türklerindir” sloganıyla yürüttüğüm seçim kampanyam medyada tartışma yarattı. İHD hakkımda suç duyurusunda bulundu. İki gün önce CNN Türk’te Cüneyt Özdemir’in konuğu oldum. BDP ile PKK’nın farklı olduğunu (!) iddia eden Özdemir de beni ırkçı olmakla itham etti. Elbette gereken cevabı verdim kendisine, ancak programı aceleyle keserek engel olmaya çalıştı.
Bu ülkede PKK’lılar sevgi ve saygıyla karşılanırken, PKK karşıtlığı suç haline getirilmeye ve “Türkiye Türklerindir” söylemi ne yazık ki ırkçılık olarak lanse edilmeye çalışılıyor.
Sizden bu konuya eğilmenizi rica
ediyorum..”
Sayın Serap Yeşilyurt..
Sizin de bildiğiniz gibi “arıza” sizde değil.. Yaşadığınız “kuşatılmışlığın” boyutunu
gösteriyor..
Size bu şekilde yaklaşan sizden “Türkiye Türklerindir” demenin hesabını soran uyanık, önce şöyle çevresine baksın.. Çalıştığı grubun baş yayını Hürriyet gazetesinin başlığında bu slogan var.. (Gerçi kaldırmak için yoğun arayış içerisindeler..)
Sonrası.. “PKK ile BDP aynı değildir” demek için olan bitenden bi haber olmak gerekir.. Sözünü ettiğiniz şahıs, olan bitenden tam haberdar olduğuna göre kendisini rahatsız edecek kadar bam teline basmışsınız..
Bunlar ayakta kalmış şuurlu vatandaşları da efsunlayıp Türklerin “BDP başka PKK başka!!” stratejisine teslim olmalarını istiyorlar..
Bir okuyucum da NTV adlı TV’de bir kadının ekrana taşıdığı Vedat Türkali’ye Abdullah Öcalan’ı selamlattığını anlattı..
Bu durumlar aslında o programcıların ötesinde, patronlarının duruş ve görevlerini yansıtan durumlardır..
Sağlıcakla kalın..
Ataköylüler rant ekonomisine ezdiriliyor..
İstanbul’un örnek yapılaşma alanı Bakırköy’deki Ataköy sakinleri çevrelerini koruma savaşı veriyorlar.. Ataköy halkından Sayın Doğan Gürsoy diyor ki;
“Bizler, Cumhuriyetimizin ödül almış ilk modern konut projesi Ataköy’de oturuyoruz. Kimselere anlatamadığımız ciddi sorunlarla mücadele ediyoruz. Hukukun bile bize haklısınız dediği yerde, ‘rant’ın gücüne mağlup olmak üzereyiz. İstanbul’da kişi başına en fazla yeşil alan 11,5 m2 ile buradadır. Apartmanlarımızın arasındaki yeşil alanlardan bazıları satılarak, yerine yüksek katlı otel yapılmak istenmektedir…”
Sayın Gürsoy’un Ataköy’de olan bitenleri yansıtan uzun bir mektubu var.. Şimdilik sadece girişini sunalım..
“Ataköy 564 ada 14 parsel üzerinde, CHP’li Bakırköy Belediyesi ve bir kısım parti yandaşı, 2007 yılından beri bir takım imar ve rant oyunları oynamaktadır. Oynanan oyunlar, hem ucuza kapatılan TOKİ’ye ait arsa ile devleti, hem de evlerin önündeki yeşillik alanı, 72 metrelik bir beton yığınına kaptırarak Ataköy 1. Mahallelileri ağır zarara uğratmaktadır…”
Bakırköy Belediye Başkanı Sayın Erzen’e bu mesajı sunuyorum..
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.