Dokuz günlük bayram tatilini bitirdik, yarın iş başı…
Haberleri takip ediyorum. Gündem çok hızlı ve hareketli.
Hiç iç açıcı haber yok diyebilirim.
Kalabalığın içinde, çoğunluk trafik stresi yaşamamak için, evine erken dönüş yaptığını, yolda birçok trafik kazalarına denk geldiklerini anlatıyor.
Dönüşlerini son gününe bırakanlar ise, vay hallerine.
O yolculuk bitmez, trafik çekilmez konuşmalarını işitiyorum.
Üzücü tarafı onca uyarılara rağmen, haberlerde ve çevremizden duyduğumuz trafik kazalarına ne demeli.
Bir anda ocakları sönen, travma yaşayan, perişan olan aileler… Gözyaşı, öfke, sinir, acı, hüzün hepsi bir arada.
Canımızı yakan trafik kazalarının sebebini, arkadaşlarımızla saatlerce tartışarak, üzülüp durduk.
Buna kader mi diyelim?.. Uykusuzluk, telaş, stres, dikkatsizlik, açlık sıcak, seyir halindeyken tartışma, ya da hız sonucu mu? diyelim bilemedik.
Bilanço ise, her yaş grubundan Türkiye genelinde yüzü geçen vefat ve altı yüze yakın yaralı.
***
Kalabalığın içinde dolaşırken, kurban bayramının önemini konuşan; “Sosyal medya hepimizi mahvetti, facebook çıktı, mertlik bozuldu. Herkes toplu mesaj paylaşmış, gösteriş peşinde. Eskisi gibi çok bakmıyorum. Bakarsam kendimi tanıyorum. Kafaya takıp, hasta ve sinir oluyorum. Çünkü gerçeğini biliyoruz.. “ diyenleri, eski bayramların tadını günümüzde yaşayamadıklarından bahseden, her şeye rağmen bu özel günlere sahip çıkan büyük, küçük akraba ziyaretlerini aksatmayanların çoğunlukta olduğunu işitiyor ve de gözlemliyorum.
Bir grup konuşuyor;
-Bayram bizden geçti. Büyükler de kaybolunca, evdeki sayı azaldı. Hepimiz farklı plan yaptığımız dönemler oluyor. Yalan yok, dağılıyoruz. Hepimiz yoğun çalıştığı için birlikte kalabalık bayramlaşma merasimlerimiz, eski sofralar kurulmuyor.
-Biz eşimle keyifsiz, sıradan gün haline getirmemeye özen gösteriyoruz. Bizim çocukluktaki gibi eski heyecanı yok. Yeni nesilde, bayramın adını tatil oldu. Algılar değişti…
***
Yine bir grup konuşuyor:
-Kurbanda çok şükür ailemleyim, gelen giden dost cemiyeti, sohbet muhabbet güzel oldu. Sofrada fazla çeşit olunca biraderle ayarı kaçırdık. Havada sıcak, etlerde iyi dinlenmeyince rahatsızlandık…
-İyi hastanelik olmamışsınız.
-Olsan ne olacak. Takacak serumu gün bitecek. Sonra hanımla papazlık olurduk. Dayandık sodaya. Sindirim bozulsa da. Sabahı zor ettik.İyiyiz şimdi. Çok şükür.
-Abi, bizler de birkaç aile anlaşıyoruz. Bayramlarda kaçıyoruz tatile. Kimseye gitmiyoruz. Zaten arifeden, bir mezarlık ziyaretimiz var o kadar. Mesafe koyduğum, samimiyetsiz kişilere bayramda gitsem ne olur, konuşsam ne olur.. Herkes ayrı telden çalıyor. Yıllardır aynı şeyler, değişmez. Böyle daha iyi. Yaş geçti. Lafa söze gelemiyorum. Emekli adamız. Kafamızı dinliyoruz. O kadar. Hanım giderse zaten karışmıyorum.
-Öyle deme büyüklük sende kalsın. İyilik yap denize atıver…
-Benim, senin gibi mizacım yok. Arkadaş olmuyor.
-Neyse. En iyisini sen daha iyi bilirsin. Ölümlü dünya biraz geniş ol. Duyma her şeyi.
-Elimde değil. Yapım bu. Can çıkar huy çıkmaz… Kardeş sen ne yaptın bayramda..
-Kurbanımızı kestik.
-Allah kabul etsin.
-Sağol. Sonra, dernekte bayramlaşma kurban muhabbetleri, gelen, giden, kaça aldın, nerelere dağıttın, bağışladın, konuşmaları derken ömürden bir gün daha geçti gitti. ***
Aslında bana sorarsanız, her şey sizin elinizde. Çekirdek ailemiz ve çevremizde dönemsel azalma ve çoğalmaların olması çok doğal.
Geçmişle bugünü kıyaslama, özlem, burukluk, sohbeti kaçınılmaz.
Çünkü çok hızlı tüketilen bir yaşamımız var. Değerlerimizi kaybetmemek gerekir.
Hayatın bize ne getirip, ne götüreceğini bilemediğimiz için, hayatla her zaman barışık olmaya gayret göstermeliyiz.
Sosyal medyaya gelince, teknoloji çok hızlı ilerliyor. Abartmadan, dozunda kullanmak en doğru iletişim.
Hayat çok kısa.
Ne küskünlüğe, ne yarışa, ne üzülmeye değer.
Olduğumuzla yetinelim. Bayram ve özel günlerde gelen de sağ olsun, gelmeyen de.
Kendimizle barışık olmak, anın tadını çıkarmak en güzeli.
Ne diyelim herkesin evinde ve hayatında sağlık, huzur, neşe, candan akraba, dost, arkadaş eksik olmasın.
Her gününüz birbirinden çok güzel geçmesi dileğiyle.
Çünkü siz çok değerlisiniz.
İyi pazarlar.
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.