Birkaç gün önce değerli bir hocam ile sohbetimiz sırasında bu cümleler bir anda dökülüverdi zihnimden.
“Değerli insanlar değerli durumlara vesile olur.”
Evet, o değerli sohbet esnasında zihnimden dökülen bu cümleler ile dünyadaki misyonumuzu bir kez daha pekiştirdim.
İnsan içinde bulunduğu durumdan hep şikayet eder. Çıktığı her basamakta doymaz. Yükseğe daha yükseğe en yükseğe diye diye ömrünü bitirir de, çevreme ne kadar faydalı oluyorum sorgusunu bir kez olsun yapmaz!
Halbuki insanoğlu; her nerede ve her ne koşulda olursa olsun içindeki cevherleri cömertçe sergileme becerisine sahip olmalı!
En ücra dağ köyündeki bir öğretmenin doğa, mekan ve şartların dezavantajlı hallerine aldırış etmeden öğrencilerine gösterdiği sevgi ve öğretme aşkı gibi…
Yada bir annenin tüm zorluklarına ve sancılarına rağmen bir an olsun tereddüt etmeden dünyaya yeni canların katılmasına vesile olması gibi….
“Kişi, insan olmak misyonunun bilincinde olmalı.”
Geçtiğimiz gün yeni dönem kaymakam atamaları yapıldı. Devlete ve ülkeye hayırlı olsun. Bu atama töreninde rutini aşan ve çok hoşuma giden bir detay vardı.
“Sizlerden, sadece koltukta oturan bir yönetici olarak elinizdeki ilke ve kurallar bütününü gerçekleştiren kişiler olmanızı bekliyor değiliz.
Devletin vakarı ve ciddiyetiyle Milletimize hizmet ederken, bu medeniyetin ve bu Milletin bayrağını dalgalandıracaksınız.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı bu konuşma tam da içteki cevherlerin ateşlenmesi, beslenmesi, bulunup çıkarılması ve hatta cevher yoksa dahi yeniden inşası yönündeydi…
“Tamam kaymakam oldunuz fakat yetmez. Görevinizin gerektirdiği yasal uygulamaları tabi ki yerine getireceksiniz fakat bunun yanı sıra insan olmanın gereklerini ve bu vatanın her zerresine olan vefa görevinizi de yerine getirmelisiniz. Gerektiğinde çözümden yana risk alma becerisine sahip olmalısınız. Gönüllere köprüler inşa etmelisiniz. Koltuktan güç alan değil koltuğa güç veren idareciler olmalısınız…”
Ve daha fazlasını anlasam da şimdilik yazmaya bu kadarı yeterli.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; az, öz, yerinde ve bir cümlede dahi pek çok anlamlı mesajı vererek konuşan bir adam.
Yoğunluğu arasında bazen anlık bir bakışı ile bazen de yazdığı kısacık bir not ile kitaplar dolusu anlatımlar çıkarmak mümkün.
“Anlayana; sonbaharın detoks niyetine ruhu arındıran esintileri muhteşem şiirlerin, romanların ve bestelerin ortaya çıkmasına vesile olur…
Anlamayana da; kitaplar, eğitim seminerleri, konferanslar ve telkinler vız gelir…”
Yaşar İÇEN 20 Eki 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.