Törene Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, KKTC’nin Bakü temsilcisi Temsilci Ufuk Turganer, elçilik çalışanları, Azerbaycan’da faaliyet gösteren iş adamları, öğretim görevlileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
Büyükelçilikteki bayrağın yarıya indirilmesiyle başlayan törende, Atatürk’ün heykeline çelenk sunuldu ve huzurunda saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliğindeki Nuri Paşa salonunda devam eden etkinlikte Atatürk’le ilgili şiirler okundu ve kısa filmin gösterimi yapıldı.
Törende konuşan Bakü Büyükelçisi Özoral, “Aradan geçen 80 yıla rağmen hala Türkiye’de yurt dışında her yıl Atatürk’ü anma programları düzenlendiğinde programa katılmak isteyenlerin sayısı her sene artmaya devam ediyor. Bu içimizdeki Atatürk sevgisinin ne kadar büyük olduğunu, ne kadar yüce bir insanla karşı karşıya olduğumuzu gösteren en açık örnektir. Büyükelçiliğimizde düzenlediğimiz anma programlarına her sene daha fazla ilgi var, her sene daha fazla katılım var. Atatürk elbetteki 20. yüzyılda Türk milletinin yetiştirdiği en büyük liderdi ve bana soracak olursanız 20. yüzyılda dünyanın yetiştirdiği en büyük liderdi. Atatürk sadece uçurumun eşiğine gelmiş parçalanmakta olan bir devleti, yok olmak üzere olan bir ülkeyi ve yok edilmek istenen bir milleti kurtarmakla kalmadı. Atatürk, başardıklarıyla aynı zamanda dünyanın bütün mazlum milletlerine kaderlerini değiştirebileceklerini, sömürgeciler karşısında, emperyalistler karşısında her zaman doğrunun, hakkın muzaffer olacağını göstermiş kahraman büyük bir önderdir. Atatürk, insanlık için bir numunedir. Yaşadığı dönem 57 yılın ilk yarısı Osmanlı devleti açısından ve kendi kuşakları açısından çok zor bir zamana denk geldi. Balkan Savaşları ile başlayan arkasından Trablus cephesi ile devam eden beni nihayetinde Birinci Dünya Savaşı’na kadar gelen süreçte Atatürk ve yakın arkadaşları çok büyük dersler edindiler. Hayatından aldığı bütün dersleri, bütün öğrendiklerini milleti uğrunda harcadı ve ömrünü milleti uğurunda, vatanı uğurunda kullandı. 57 yıllık kısa bir ömür, bunun 15 yılı devlet adamlığı, 1923 ile 1938’e kadar doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticiliği, 9 Eylül 1922 tarihine kadar da askerlikle yoğrulmuş bir liderlik, büyük bir siyaset adamı. Bugün görüyoruz ki Atatürk’ün hem askerlik hayatı boyunca yaptıkları hem siyaset adamı olarak yaptıkları ve hem de devlet adamı olarak yaptıkları asla normal insanların, normal ömrü boyunca başarabileceği büyüklükte değil. 15 yıllık devlet adamlığı sırasında, cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleştirdikleri Türkiye cumhuriyetini alıp taşıdığı nokta, emin olun herhangi bir devletin 150 yılda bile başarması çok zor olan işlerdi. Ne mutlu bize ki, onun milletinin bir parçasıyız ve onun milletinin bir parçası olmakla gurur duyuyoruz. Bugünlerde bu ay yıldızlı bayrak altında dinimizi, kuranımızı, ezanımızı rahatça dinleyip, rahatça okuyup, ibadetimizi yapabiliyorsak onun sayesindedir. Bugün bizi getirdiği noktanın sayesindedir. Türkiye, bütün dünyaya örnek bir seviyededir ve bütün İslam dünyasında belki de Azerbaycan dışında İslam dininin bu kadar rahat yaşandığı başka bir ülke yoktur. Allah atamıza rahmet eylesin ve bizlere böyle bir lider verdiği için şükürler olsun” diye konuştu.