Tek taraflı olarak 8 Mayıs’ta İran’la nükleer anlaşmadan ayrıldığını açıklayan ABD’nin bu ülkeye yönelik ilk aşama yaptırımlarının 7 Ağustos’ta yürürlüğe girmesinin ardından, İran’ın petrol ticaretini hedef alan ikinci dalga yaptırımlar da pazartesi günü itibarıyla devreye girecek. Bu tarihten itibaren İran Ulusal Petrol Şirketi, İran Petrol Ticaret Şirketi ve Ulusal Tanker Şirketi’ne uluslararası kısıtlamalar getirilirken, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayalı İran’ın petrol ve ürünlerinin ihracatına yaptırımlar uygulanacak.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye’nin, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarından muaf 8 ülkeden birisi olacağı yönünde haberler geldiğini belirtti. ABD’nin, İran’a yönelik yaptırımlarına ilişkin soruyu yanıtlayan Pekcan, geçen yıl Türkiye’nin İran ile ticaret hacminin 10.6 milyar dolar olduğunu, bu yılın 9 ayında 7.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini ifade ederek, bu rakamların geçtiğimiz dönemde İran’a uygulanan ambargolardan sektörlerin de etkilendiğini gösterdiğini belirtti.
Pekcan, bunun Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ile alakalı bölgesel bir sorun olduğunu dile getirerek “Biz bu coğrafyadayız, Suriye, Irak, İran bizim komşularımız. Biz bu gerçekle yaşamak, ticaretimizi sürdürmek zorundayız” ifadelerini kullandı. Uluslararası platformda Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının Türkiye’yi bağladığına işaret ederek “ABD’nin enerji konusunda Türkiye’yi muaf tutmasını bekliyoruz. Bizim İran ile zaten bir enerji anlaşmamız var, almasak da ödeyeceğimiz, vazgeçemeyeceğimiz bir durumdayız. Bizim doğalgaz rezervimiz de olmadığına göre, kışın da halkımızı koruyup kollamak durumdayız. Ama ilk gelen haberler Türkiye’nin muaf 8 ülkeden birisi olacağı yönünde. Biz böyle olmasını bekliyoruz. Yarın hep beraber öğreneceğiz” diye konuştu.
Pekcan, ABD’nin yaptırım kararının kapsamının pazartesi günü net olarak görüleceğini sözlerine ekledi. Ağustosta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de Türkiye’nin İran’dan yılda yaklaşık 9.5 milyar metreküp civarında doğal gaz tedarik ettiğini ve kontrat hükümlerine dayalı olarak Türkiye’nin arz güvenliği nedeniyle bu ticaretin süreceğini belirtmişti.
