Fenerbahçe’nin Brezilyalı efsane oyuncularından Alex de Souza, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Stadı gezen efsane kaptan, daha sonra Fenerbahçe TV’de yayınlanan 14/16 programına katıldı.
Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, “Çubuklu ile 3 Süper Lig, 1 Türkiye Kupası, 1 de Süper Kupa sevinci yaşayan ve gol krallıkları, asist krallıkları gibi birçok kişisel başarıya sahip olan Brezilyalı efsane oyuncularımızdan Alex de Souza, bir organizasyon için geldiği İstanbul’da 8 sezon formasını terlettiği eski kulübü Fenerbahçe’yi de ziyaret etti. Büyük başarılara imza attığı Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi çimlerine yıllar sonra ayak basan Alex, ardından soyunma odasını gezdi” denildi.
Fenerbahçe Televizyonu’nda açıklamalarda bulunan Alex, sözlerine, “Öncelikle sizlere özel teşekkürlerimi sunmak istiyorum. 6-7 senedir kulüp televizyonundan taraftarlarımıza seslenememiştim. Bu fırsatı tanıdığınız için teşekkür ediyorum. Eksikliğini hissettiğim bir şeydi. Bu eksikliğimi giderdiğiniz için teşekkür ediyorum” diyerek başlarken, Brezilya’da neler yaptığıyla ilgili soruya, “Stüdyolara yabancı değilim. Eski takım arkadaşım, Fenerbahçe’nin tanınmış oyuncularından Fabio Luciano ile Brezilya’da bir televizyon programı yapıyoruz. Aynı zamanda elbette futbolu takip ediyorum. Ailemle vakit geçiriyorum. Türkiye’ye elbette ilgim var. Fenerbahçe’yle ilgili telefonla ya da sosyal medya aracılığıyla bilgiler alıyorum. Aslında sıkıntılı bir başlangıç oldu Fenerbahçe için ama toparlanma durumuna girildi gibi takım. Önümüzdeki hafta Zenit maçı ve ligdeki çıkış devam edecek. Fenerbahçe üzerine koyarak devam edecektir. Ben olumlu görüyorum” yanıtını verdi.
Aile hayatıyla ilgiliyse Alex, “Yaş ilerliyor. Eşim ailenin liderliğini üstlenmeye devam ediyor. Çocuklarım büyüyor. Maria 15 yaşına girecek. Hayali, iyi bir tenisçi olacak. Antonia okuluna devam ediyor, o da 12 yaşında. Oğlum Felipe en küçük çocuğum, hayalleri futbol olan 8.5 yaşında bir çocuk. Bizler ise annesi babası olarak onlara destek olmaya çalışıyoruz. Her zaman bir mücadelenin içerisindeyiz. Çok şükür herkes iyi. Dünyada top peşinden koşan ve hayali futbol olan milyonlarca insan var. Felipe de onlardan biri. Babası bir futbolcuydu. Dedesi kulüp başkanıydı. Tüm bunları hesapladığınızda futbol dünyasının içinde doğmuş bir çocuk. Şu anda hayatı futbol, kendine göre de bir yeteneği var. Tabii daha 8.5 yaşında bir çocuk. Geleceği ne olacak göreceğiz” diye konuştu.
Alex de Souza, daha sonra Fenerbahçe formasıyla attığı birbirinden güzel golleri izledi ve yorumladı.
2004-2005 sezonunda İstanbulspor’a attığı golle ilgili Alex, “Fenerbahçe formasıyla çıktığım 3. maçımdı. Güzel bir golle başlangıç yapmışım” dedi.
2004-2005 sezonunda Gençlerbirliği’ne attığı gollerle ilgiliyse Alex, “Ben de sizler gibiyim aslında. İzlerken duygulanıyorum bir yandan. Bu iki maçı da çok iyi hatırlıyorum hepsi hatıralarımda. Ankara’daki maçın son 4-5 dakikasında mağlup durumdaydık ve 2 gol attım, galip geldik. Kadıköy’deki maçta da galibiyet golünü son dakikalarda atmıştım. Hatıralarımda hala taze olan maçlardan iki tanesiydi” ifadelerini kullandı.
Oğlu Felipe sayesinde attığı golleri zaman zaman izlediklerini vurgulayan Alex, “Günümüzde artık hem gollere ulaşmak çok kolay hem de insan istediği zaman bilgiye ulaşabiliyor. Bizim evde de televizyondan sorumlu bir bakanımız var; o da Felipe. Kendisi o maçları hatırlamasa da merakından dolayı internetten sürekli girip bakıyor. Biz de onunla birlikte geçmişte neler yaptık, ne başarılar kazandık görebiliyoruz” şeklinde konuştu.
2005-2006 yılında Samsunspor’a attığı röveşata golünü de yorumlayan Alex, “Neden bu gole şans diyorum onu açıklayayım. Normalde böyle bir pozisyon size geldiğinde yapmanız gereken şey, o topu en yanınızdaki oyuncuya vermektir. Havadan gelen her topa böyle röveşata denemezsiniz. Ben de baktım çevremdeki arkadaşlarım uzaktaydı ve röveşatayı denemem gerekiyordu. O anda denedim ve her şey yolunda gitti, böyle güzel bir gol ortaya çıktı. Bazı goller vardır, çalışırsınız. Ama bazı goller vardır ki bunu hislerinizle atarsınız. Hatta gole bakın, kaleci de reaksiyon vermekte zorlanıyor. İç güdülerimle attığım şutu beklemiyor. O anda öyle hissettim ve muazzam bir gol oldu” ifadelerini kullandı.
Samsunspor’a attığı röveşata golünü ilk 5’e bile koymadığını dile getiren Alex, “Bazı golleri önceden hissedip, sezip atabiliyorum. Kayserispor’la oynadığımız maçta Roberto Carlos’tan dönerek gelen, kontrol etmesi zor bir top vardı. O pozisyonda yaptığım her hareketi sağ ayağımla yapmıştım. Aslında alışkın olmadığım bir ayağım. O anda çevremde az kişinin olduğu görüp, mesafelerin uzak olduğunu görüp, topu kontrol etmeyi ve şutu önceden planladığım için o gol benim en öne koyduğum gollerden biridir. Röveşata golü ise çok anlık bir goldü. Ben antrenmanını yaptığım, çalıştığım pozisyonları denemeyi ve bunlar üzerinden gol bulmayı her zaman için tercih ederim. Çalıştıklarımı başardığım zaman daha fazla keyif alıyorum” yorumunu yaptı.
Galatasaray’a attığı ilk golle ilgiliyse Alex, “Bu maçın anıları bende güçlüdür. Pozisyonu hatırlıyorum. Topun başına geçtiğimde aklıma şeylerden bir tanesi şuydu; ‘Gerçek Fenerbahçeli Galatasaray’a gol attığında olunur.’ Ben de bu maçta gerçek Fenerbahçeli olmuştum.” dedi.
2006-2007 sezonunda Kayseri Erciyesspor’a attığı golü de değerlendiren Alex, “Bu gol çalıştığım tarzda bir goldü. Antrenmanlar geldiği zaman böyle goller atıyor ve deniyordum. Maçta geldiği zaman da fırsatı kolluyordum. Bu maçta da kolladım, geldi ve her şey yolunda gitti. 100. Yılın ilk lig maçında attığım goldü” diye konuştu.
2007-2008 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde CSKA Moskova’ya attığı gol hakkında da konuşan Alex de Souza, sadece Fenerbahçe değil bütün kariyeri açısından baktığında kalbinde güzel duygularla sakladığı maçlardan bir tanesi olduğunu dile getirerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bir futbolcu, bir yerle sözleşme imzaladığı zaman, söz verdiği zaman saha içerisinde verimli olmak ve aldığı paranın da karşılığını vermek ister. Öyle bir geceydi ki böyle akşamlar yaşadığınız zaman evinize gittiğinizde çok daha huzurlu bir şekilde uyuyabiliyorsunuz.”
Alex de Souza, 2008-2009 sezonunda Gaziantepspor karşısında attığı golü de değerlendirdi ve ‘bir içgüdü golü’ olduğunu vurguladı.
2009-2010 sezonunda İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında kaydettiği gol için ise Alex, “Çok çalışıyordum. Kendi dominant sol ayağım var ama kariyerim boyunca sağ ayağımı da çok çalıştırdım” dedi.
2010-2011 sezonunda Gaziantepspor’a karşı attığı Fenerbahçe’deki 100. golünü değerlendiren Alex de Souza, “Harika anılarımdan bir tanesiydi. 100’ler kulübüne girmek, 100. Golümü atmak çok önemliydi. Hem atağın benimle başlayarak benimle son bulması hem de maçın zor bir deplasmanda olmasından dolayı böyle bir gol atabilmek… Kafamda yer eden maçlardan bir tanesiydi” şeklinde konuştu.
Fenerbahçe kariyerinde attığı son golü hakkında ise Alex de Souza, “Fenerbahçe formasıyla yaşadığım birçok anım oldu. Çoğunu bilinçli bir şekilde yaşadım ama bu golün son golüm olduğunu bilsem çok daha fazla taraftarla kutlardım. Belki bütün sahayı dolaşırdım, taraftarların içine atlardım. Marsilya karşısında attığım bu golü, ‘Harika bir Fenerbahçe kariyerinin son damgası olmuş’ şeklinde adlandırabiliriz” dedi.
Fenerbahçe’nin eski futbolcularından Alex, “Her zamanki minnet duygularımı tekrar fırsat vermişken sunmak istiyorum. 2004 yılında Türkiye’ye geldiğimden beri, şu anda içinde bulunduğum güne kadar bana ve aileme göstermiş oldukları sevgi, saygı ve misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu tür bir bağı her yerde yakalamak her zaman mümkün değildir. Bu yüzden kalpten, yürekten, içten minnet duygularımı bizi izleyen herkese sunmak istiyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
DHA