Friedman CNN televizyonuna verdiği röportajda, “Biz Filistin özerk ve sivil yönetimine inanıyoruz. Filistin’de özerkliğin İsrail’in güvenliğine dokunduğu noktaya kadar genişletilmesine inanıyoruz.” dedi.
“Yüzyılın Anlaşması’nın” detaylarının bu yıl içinde açıklanabileceğini dile getiren Friedman, konunun tek devletli bir çözüme kayması konusunda ise “İsrail’de hiçbir yetkilinin tek devletli bir çözüm istediğini sanmıyorum. İsrail’de tek devletli bir çözüm için ciddi bir siyasi hareket olduğunu düşünmüyorum. Son iki yılda İsrail’in ya da bizim ortaya koyduğumuz hiçbir hareketin bizi bu noktaya götürdüğünü de sanmıyorum.” ifadelerini kullandı.
Friedman, ABD’nin planının iki devletli çözüme dayanıp dayanmadığı konusunda ise şunları söyledi:
“Tek devletli bir çözüme doğru ilerlemeye çalıştığımızdan değil ama biz bu ifadeyi kullanmadık. Bizim sorunumuz öncesinde ‘devlete’ karar vermek. Çünkü “devlet” kelimesi çok fazla potansiyel sorunları bünyesinde barındırıyor. Filistin özerkliğinin tüm hak ve kısıtlamaları tam olarak belirlenene kadar bu kelimeyi kullanmanın bize zararı olacağını düşünüyoruz.”
‘YÜZYILIN ANLAŞMASI’ PLANI
ABD Başkanı Trump’ın İsrail-Filistin meselesine “çözüm bulmak” amacıyla hazırladığı öne sürülen “Yüzyılın Anlaşması” planının detayları netleşmese de uluslararası basında buna ilişkin bazı bilgiler yer alıyor.
Haberlere göre, anlaşma, Kudüs’ün tamamının İsrail’e bırakılması ve Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içeriyor.
Planda İsrail’in topraklarından sürdüğü 6 milyona yakın Filistinli mültecinin dönüş hakkına ise değinilmediği dile getiriliyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın “yüzyılın şamarı” olarak nitelendirdiği planın, bazı ekonomik yardımların dışında Filistin halkının lehine hiçbir şey içermediği ifade ediliyor.
