- Boğazköy ve Alacahöyük’ün yanında önemli Hitit kentlerinden bir başkası da Tokat’ın Zile ilçesi yakınlarındaki Maşathöyük’tür. Hitit Devleti’nin kuzeydoğu sınırlarındaki Maşathöyük eskiden Tapigga adını taşıyordu ve Karadeniz dağlarının kavgacı halkı Kaşkalara karşı MÖ XV. yüzyılda inşa edilmişti. Kentin merkezindeki, içinde Hitit kralına bağlı bir sınır beyi, vali veya komutanın yaşadığı saray, MÖ XIII. yüzyılın başlarında bir yangınla tahrip olmuştu. 150 cm kalınlığında taş temel ve kerpiç duvarlı, iki veya üç katlı olan bu saray Hititlere özgü revaklı bir orta avlu ve çevresindeki çok sayıda odadan oluşuyordu. Yapılan kazılardaysa sadece alttaki depolar bulunabilmiştir.
- Orta Çağ Avrupası’nda çoğu insan, evlerine yakın tarlaları sürmekte veya küçük çaplı üretimle uğraşmaktaydı. XVIII. yüzyılın sonlarına gelindiğinde ise yeni enerji kaynaklarının keşfedilmesiyle büyük makineleri kullanan imalathane ve fabrikalar kuruldu. Topraksız kalan sayısız çiftçi, başka çaresi kalmadığından fabrikalarda iş aramak üzere şehirlere göç etti. Evde veya küçük gruplar hâlinde çalışmak yerine işçiler, fabrikaların sahibi olan yabancıların kontrolü altında daha büyük ve adsız bir iş gücünün parçaları oldular. Üretim sistemindeki bu değişiklik, insanları evlerinden çıkarmış; yüzyıllarca toplum yaşamını yönlendiren gelenekleri zayıflatmıştır.
- XX. yüzyıl tarihinin önemli dönemlerinden biri de hiç şüphesiz Soğuk Savaş’tır. Soğuk Savaş jeopolitik, ideolojik ve ekonomik bir savaş veya yarış dönemi olarak tanımlanabilir. Bu dönemin tarafları İkinci Dünya Savaşı’nın ardından küresel süper güçler olarak ortaya çıkan Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri ve bu ülkelerin askerî müttefikleridir. Yaklaşık elli yıl süren ve dünyayı eli kulağında bir nükleer savaşın eşiğinde tir tir titreten bu dönem; günümüzde de yazılı, işitsel ve görsel medyada kendisine en çok atıfta bulunulan tarihsel dönemlerden biridir.
- Oğuz Atay’ın kişilerinin bugün bize yakın gelen özelliklerinden biri, hayat karşısındaki beceriksizlikleridir. Hayatın acemisi olmak, bu kişileri özgün kılan en büyük niteliktir. Tutunamayanlar’da Selim Işık, Tehlikeli Oyunlar’da Hikmet Benol, düşünmekten ve okumaktan yaşamaya fırsat bulamamış, “hayat bilgisi”nden yoksun, tutunamamış kişilerdir. Atay, böyle yaşantıları acıklı bir dille, tutunamamanın ağırlığı içinde veya tutunamayanları hor görenlerden intikam alarak anlatabilirdi. Ancak o başka bir yol tutuyor: Bu kişilerin tutukluğunu, saflığını, beceriksizliğini abartmayı; onları daha komik, korumasız ve kırılgan kılmayı seçiyor. Mesela Hikmet Benol, hayattan kaçıp sığındığı gecekonduda, kendisi gibi yaşamayı bilmeyenler için “hayat kadar büyük bir boşluğu” dolduracak yüzlerce ciltlik bir “hayat bilgisi ansiklopedisi” yazmayı tasarlıyor. Bu ansiklopedide, bir insanın günlük hayatta yolunu bulabilmesi için gerekli her şey (soyunurken nasıl bir sıra izleyeceği, kestirme yolları nasıl bulabileceği, “Bakkal Rıza’yla diyalog kurma meselesi” gibi günlük yaşantıda karşılabileceği bütün durumlar) ayrıntılarıyla anlatılacaktır. Böylece hayatın taleplerine bir türlü karşılık veremeyen, zihinsel tasarılarıyla dünya arasında bir boşlukta yuvarlanan kahraman, hayat kadar büyük bu boşluğu dev bir kitapla doldurmaya çalışır.
Umut Çetinbaş