2016’da ölen ağabeyi Fidel Castro’nun 2008’de istifa etmesinden bu yana Küba devlet başkanlığı görevini sürdüren Raul Castro, bu hafta görevi bıraktı. Castro’nun yerine oyların yüzde 94,43’ünü alan 57 yaşındaki başkan yardımcısı Miguel Diaz-Canel seçildi.
OYLARIN YÜZDE 94,43’ÜNÜ ALARAK KAZANDI
Seçim sonuçlarına göre; 18,926,575 kayıtlı oyun 7,399,891’i kullanıldı, yüzde 85,65 katılım sağlandı. Miguel Díaz-Canel oyların yüzde 94,43’ünü alarak başkan seçildi. Küba Ulusal Seçim Komisyonu (CNE) 12 Mart’ta ön sonuçları açıklamıştı, bugün ise kesin sonuçlar yayınlandı. 605 aday milletvekili olarak meclise girmeye hak kazandı.
2021 YILINA KADAR PARTİ SEKRETERİ
Küba devlet başkanı Raul Castro, bu hafta görevi bıraktı. Castro, 2016’da ölen ağabeyi Fidel Castro’nun 2008’de istifa etmesinden bu yana devlet başkanlığı görevini sürdürüyordu. 86 yaşındaki Castro’nun, Komünist Parti Sekreteri rolünü 2021’e kadar sürdürmesi bekleniyor.
60 YIL SONRA CASTRO’SUZ YÖNETİM
Böylece 1959’da Fidel Castro ve Che Guevera önderliğinde gerçekleşen devrimden bu yana Küba ilk kez Castro’lar dışında biri tarafından yönetilecek.
Komünist Partisi’nin iktidarda olduğu Küba’da 605 üyesi olan meclis 31 üyeden oluşan Devlet Konseyi’ni seçti ve Raul Castro’dan görevi devralacak devlet başkanı da bu toplantıda belirlendi.
Siyasi gözlemciler, Castro’nun görevden ayrılması ile ilgili halk arasında fazla bir ilgi ya da kaygı gözlenmediğini belirtiyor.
YENİ DEVLET BAŞKANI DİAZ-CANEL KİMDİR?
1960 doğumlu Diaz-Canel 2103’ten bu yana devlet başkanı yardımcısı olarak görev yapıyor. Elektronik mühendisi olan Canel 2003’ten beri Komünist Partisi Politbüro üyesi ve 2009-2012 yılları arasında Yüksek Eğitim Bakanı olarak görev yaptı.
Raul Castro’nun biyografisini yazan Hal Klepak, gündelik siyaseti yeni başkanın yürüteceğini, ancak ABD ile sorunlar, dış politika, ekonomi politikaları gibi önemli konularda son sözü Castro’nun söyleyeceğini ifade ediyor.
Guardian’a konuşan Komünist Partisi üyesi siyasi analist, yeni devlet başkanı Diaz-Canel’in izleyeceği politikalarda önemli bir değişiklik beklenmediğini belirtiyor.
Diaz-Canel’den, sosyal politikalardan taviz vermeden piyasa ekonomisi reformlarını hayata geçirmesi bekleniyor. Devrimden sonra doğan Diaz-Canel ayrıca sivil kökenli ilk başkan olacak.
REFORMLARA DEVAM MI?
Siyasi yorumcular, Raul Castro’nun başlattığı sosyal ve ekonomik reformları Diaz-Canel’in ne ölçüde devam ettireceğinin merakla gözleneceğini belirtiyor.
Raul Castro’nun başlattığı reformlarla özel sektöre daha fazla alan açıldı ve devletin elindeki topraklar çiftçilere kiralandı. ABD ile ilişkiler yumuşama dönemine girdi. Internet erişimi, cep telefonu kullanımı, seyahat özgürlüğü yaygınlaştı.
Uzun dönemli siyasi tutsaklarının sayısında büyük düşüş kaydedildi. Tutuklamaların çoğunun kısa süreliğine yapıldığı ifade ediliyor.
Associated Press’e konuşan 27 yaşındaki Marksist blogcu Yassel Padron Kunakbaeva, “Küba halkı, Raul veya Fidel’in yönetmediği bir hükümetin ne anlama geleceğini henüz bilmiyor. Bilinmez bir döneme giriyoruz” diyor.
Dış basında, yeni seçilecek devlet başkanının Küba’daki tek parti sistemine son verebileceğine dair spekülasyonlara karşı, Küba’da resmi medyadan siyasi yorumcular son aylarda yazılarında bu spekülasyonların yersizliğine değiniyordu.
Devlet radyosu Havana Küba’nın web sitesinde, Küba Halk İktidarı Ulusal Meclisi’nin “birlik, eşitlik ve tarihsel sürecin devamı temelinde, savunulan sosyalist ilkelere sadık kalacağı” belirtildi.
KÜBA EKONOMİSİNİN SORUNLARI
Küba, eğitim ve sağlıkta büyük başarı kaydediyor ve halk bu hizmetlerden ücretsiz yararlanıyor. Küba,Amerika kıtasında kişi başına düşen doktor sayısının en fazla olduğu ülke. Konut ve temel ihtiyaçlar devlet garantisi altında.
Kübalı işçilerin dörtte üçü kamu işletmelerinde çalışıyor ve ayda ortalama 30-35 dolar ücret alıyor.
Ancak Küba ekonomisi son on yılda ortalama yüzde 2,4 düzeyinde büyüdü. Reuters’e göre, yetkililer, ülkenin gelişme kaydetmesi için yıllık büyüme oranının yüzde 7’lerde seyretmesi gerektiğini belirtiyor.
Altyapı ve dış yatırımlar geri düzeyde. Ayrıca ABD ile ilişkilerde Obama döneminde başlayan yumuşama,Donald Trump ile sekteye uğradı. ABD, devrim sonrasında Küba’ya sürekli bir ambargo uyguladı.
Reuters’e konuşan ABDli Latin Amerika profesörü William Leogrande, Raul Castro’nun nasıl hatırlanacağının, ardından gelecek olan devlet başkanının onun reformlarını ne kadar ileriye taşıyacağı ve Küba ekonomisinin kaydedeceği gelişmeye bağlı olduğunu söylüyor.