Dayan dayan da!.. Nereye kadar?.. Algı operasyonuna boğulduk. Sussan bir türlü konuşsan başka bir türlü!.. Kibarca “çelişkiler” diyebileceğim hususlar toplumun gözünden ustaca kaçırılıyor. Menbiç’e bir giriyoruz bir çıkıyoruz… ABD ile bir anlaşıyoruz bir bozuşuyoruz… Hangisinin geçerli olduğunu hangisinin ne kadar ve nasıl uygulandığını şaşırdığımız “mutabakatlar” sel oldu akıp gidiyor… Fırat’ın doğusuna obüslerle operasyon yapıyoruz aynı anda ABD ile ortak devriye atmaya başlıyoruz. Hangisi gerçek?.. Toplum genelde her şeyi salıverdiği için, sorgulamayıp sadece koşulsuz biat moduna bağlandığı için ne versen gidiyor!.. Öyle bir hale geldik ki, Fırat’ın doğusuna top atışlarının mütekabiliyet esasına göre yapıldığı resmî açıklama olarak duyuruluyor. Bir Allah’ın kulu da çıkıp sormuyor, “Siz ne içtiniz? Sarhoş musunuz?.. Böyle bir açıklamayı nasıl yaparsınız?.. PKK/YPG devlet mi ki angajman kurallarını işlettiniz?.. Terör örgütü nerede görülürse vurulup yok edilmez mi? Yarın bir gün uluslararası arenada biri çıkıp önünüze bu açıklamayı koyup ‘siz zaten PKK/YPG’yi devlet olarak tanımışsınız’ derse ne yaparsınız?” diye.
“Menbiç’e girdik“le paralel bir şekilde devam eden “Fırat’ın doğusu” tiyatrosunda önceki gün yeni bir perde açıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABD ordusunun Menbiç’te ortak devriye görevine başladığı duyuruldu. Malum medyadaki haberlere bakarsanız, Menbiç şehir merkezinde devriye atıyoruz hissine kapılabilirsiniz. Gerçekleri olabildiğince dile getirmeden önce üstünden geçen yılların altında kalan başka bir gerçeği bugün faş edeceğim. Ortak devriye projesi yeni gibi sunuluyor ama kazın ayağı öyle değil!.. Sene 2016… Kahraman Mehmetçik Cerablus’u alınca ABD panikler… Seri bir şekilde TSK ile görüşmelerde bulunmak üzere Genelkurmay’a heyet üstüne heyet gönderir. Teklifleri şudur; “TSK ile ABD ordusu hemen ortak devriye görevine başlasın.” TSK bu teklifi her defasında reddeder. Gerekçesi ise şuydu; “Biz niye devriye gezeceğiz orada. Mantığı yok.” TSK, o zamanlar ABD’ye “Niye Menbiç’e içeriye girmiyoruz?.. Menbiç’e girelim” karşı teklifini sunarken “sıkıntı olur. Olmaz” yanıtını alıyordu.
Şimdi şu haritaya dikkatlice bakın. Suriye basınında yeni yayınladı. Öncelikle bir hususun altını çizelim. Ortak devriye başlamadan bugüne kadar bilmem 60 kaçıncı kez devriye attık diye duyurulan yerler zaten TSK’nın kontrolünde olan bölgelerdi. Menbiç’in kuzeyinde yer alan Sacur Nehri. Kırmızı hat orası. Cerablus ile Menbiç’i ayıran kımızı hat.. 12 kilometrelik bir derinlik var. Cerablus tarafı bizim kontrolümüzde. Ortak devriye TSK’nın kontrolünde kırmızı hattın doğusunda ve batısında gerçekleşiyor. Yani, ortak devriyenin Menbiç merkezinde görev yapması söz konusu bile değil. Zaten bizim olan bölgede ortak devriye atılmasının 2 sebebi olabilir;
1- TSK’nın Menbiç bölgesine girmesi engellenir.
2– PKK/PYD’nin Cerablus bölgesine girmesi engellenir.
Gazeteniz YENİÇAĞ’da dün okuduğunuz, “Suriye’de yeni Kürt Tezgâhı” manşetiyle.. ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey’nin “ortağımız” dediği PKK/YPG’yi Türkiye ile masaya oturtacakmış haberiyle birlikte okuyun bu satırları…
Yıllardır yazdığım, bir hususu tekrarlayacağım;
TSK, Afrin’e operasyon yapmadan önce doğrudan Fırat’ın doğusuna inseydi… Afrin’in de boğazı kesilirdi… Ne Menbiç kalırdı ne de bir şey…
Tiyatronun perde arkasına dikkatlice bakmaya devam edelim;
Fırat’ın doğusunda ABD üsleri var. ABD, kendi birlikleri için Fırat’ın doğusuna ağır ve hafif olmak üzere 650-750 bin civarında silah depoladı. Menbiç’te de 250 bin silah depoladığı biliniyor. Sizce, ABD buralara Türkiye’yi sokar mı?.. Operasyon yapmasına izin verir mi?.. Hiç aklınız eriyor mu?.. Soruların cevabına katkıda bulunalım;
Fırat’ın doğusu ABD ve İsrail’in yüzyıllık projesi. Günü geldiğinde ABD, İran’ı vurmak için Türkiye’yi değil buralardaki üslerini kullanacak. Suudi Arabistan’ın, neden milyar dolarları buraya yatırdığını zannediyorsunuz?..
Papaz Brunson’un serbest bırakılmasından sonra hızlanan telefon trafiği… Herhalde, Trump 31 Mart seçimlerine kadar Türkiye’yi idare edecektir!.. Obüs atışları vs.. Esas olan Menbiç’te değil… Kıyısından köşesinden de bize sunulabilir… 2019 Mart sonrası ne mi olur?.. “Allah kerim mi” diyelim?..
Bir de 15 Temmuz hain kalkışmasında FETÖ ile canları uğruna mücadele eden subayların geçen süre içinde TSK’dan ustaca birer birer tahliye edilişlerine, TSK unsurlarının kapılarına bile yanaştırılmamalarına bakıyorum…
Dayan dayan da… Nereye kadar?..
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.