Sezonun ilk maçı Başakşehir, ikincisi ise Sivasspor ile olduğu için Trabzonspor’un iki maçta sergilediği oyunun sistemi ve akışı ile ilgili mukayeseli bir değerlendirmede bulunmak doğru olmaz.
Çünkü iki rakip arasında dağlar kadar fark vardı. İşte biraz da bu farklılık Trabzonspor’un oynadığı futbola olumlu-olumsuz etki yaptı. Başakşehir oynatmadı. Sivasspor’un ise özellikle maçın ilk yarısında rakibini oynatmama adına fazla yapabileceği bir şey yoktu.
***
Yine de öncelikle bir mukayese yapmak gerekir ise teknik direktör Ünal Karaman’ın Başakşehir karşısındaki onbirden Kucka, İbanez ve Mustafa’nın yerine Sivasspor’u yenmek için Novak, Olcay ve Hosseını’yi tercih etmesi oldu.
Bu sadece 3 ismin yer değiştirmesi değildi. Saha içindeki yer değiştirme idi. Olcay’ın kanada gelişi ile Abdulkadir’in serbest kalması, Yusuf’un biraz daha özgürleşmesi idi. Sosa’nın hem Önazi’ye yardım edip, hem de hücuma katkı sağlama hesabı üzerine kurgulanması ilk yarıda direk değilse bile endirek olarak oyuna etki yaptı. Bu durumda çok koşan, çok çalışan Sosa’nın ikinci yarıda oyundan düşmesi de yaşlılık emarelerini akıllara getirdi.
O ki söz Sosa’dan açıldı. Mazisinde “duran topların usta kullanıcısı” damgası bulunan Sosa, Trabzonspor’a geldiği günden beri bu ustalığı ile kazandırdığı bir iki golden başka katkı yapamadı. Yapamaması bir yana, ustalığa koşan Yusuf Yazıcı’nın gelişimine de mani oldu. Çok yazdık, çok söyledik, “Etmeyin eylemeyin. Duran topları Yusuf kullansın” dedik ama, geçen sezon pek işe yaramadı. Başakşehir maçında da yaramadı. Ama Sivasspor maçında gördük ki, Sosa atışın yapılacağı yere göre topu Yusuf’a da bıraktı. Abdulkadir’e de verdi. Gerçek ustalığını gösterdi.
Trabzonspor’da taşlar yerine oturuyor, işler fabrika ayarına doğru yavaş yavaş gidiyor. Kalecisi belli; Onur. Savunması da, Pereıra, Toure, Hosseını, Novak şekliyle dizildi. Onların önüne Sosa, Kucka, Önazi’den 2’si formuna ve maça yerleştirilecek. Hücum bölgesinde Abdulkadir her haliyle banko. Olcay oynar. Yusuf oynar.
Golleri atmak için ise sakatlığının etkisinden zor kurtulacağa benzer (ama sakat haliyle bile çoklarının daha iyi olduğu da ortada) Burak, ile “şansımdaki zinciri bir kırsam arkası gelecek” hesabını Sivasspor maçı ile yakaladığını düşünen Rodallega bekler. Bekleyenlerle zaman içinde aksaklık yaşanabileceğini düşünülmüş olunacak ki Nijeryalı Nwakaeme’ye “gel” denilmiş.
Bütün bunlara hem futbolcu, hem de alt yapı gerçeği ile şampiyonluklar yaşamış Trabzonspor zihniyeti ile Uğurcan, Hüseyin, Murat Cem, Batuhan, Abdulkadir Parmak ve Semih gibi gençler ilave edilmiş.
Bundan sonrası çoklukluğu Ünal Karaman’a olmak üzere, Sosa’nın formuna, Yusuf ile Abdulkadir’in üzerine ne kadar koyacaklarına, ille de 3 santrafor ile artık gol sıkıntısının yaşanmayacak olması hesabının tutmasına kalmıştır.
Hesap tutar ise ne olur? Sakın ola her yıl şampiyonluk denilerek debreştirilen hastalık ile başlanmasın. Şimdilik ekip olabilme hedefi ile yola çıkılsın
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.