Birleşmiş Milletler’e bağlı Ekonomik ve Sosyal İşler Organizasyonu (DESA), yayınladığı son raporda dünyadaki ağırlaşan mülteci tablosunu gözler önüne serdi. DESA raporuna göre dünyada mülteci nüfus artışı oranı genel nüfus artışının önüne geçerek 2010 yılında 221 milyon olan göçmen ve mülteci sayısı 2019 yılında 272 milyon kişiye ulaştı. Rapora göre dünya nüfusunun 2000 yılında yüzde 2,8’ini oluşturan mülteci ve göçmen nüfusunun dünya nüfusuna oranı 2019 yılına gelindiğine yüzde 3,5’e yükseldi.
DESA’nın kapsamlı mülteci ve göçmen raporunda, ülke, bölge ve kıtalara göre çeşitli bilgiler verildi. Raporda, Türkiye’deki mülteci ve göçmen toplam sayısının 2019 yılına gelindiğinde 5 milyon 678 bin 800 kişiye ulaştığı kaydedildi. 1990 yılında Türkiye’deki mülteci ve göçmen sayısının 1 milyon 163 bin 700 olduğu ancak bu rakamın 2019 yılına gelindiğinde katlanarak arttığı belirtilen BM raporunda 2019 yılında Türkiye’deki toplam mülteci sayısının 3 milyon 782 bin 200 kişiye ulaştığı bunun da çok büyük bir bölümünün Suriye’de yaşanan iç savaştan Türkiye’ye kaçan mülteciler olduğu kaydedildi. 1990 yılında itibaren Türkiye’ye göç edenlerin sayısının da 2019 yılında 1 milyon 890 bin 600 kişiye ulaştığı kaydedildi. DESA raporuna göre Türkiye’deki göçmen ve mültecilerin yüzde 44’ünün kadın, yüzde 56’sıysa erkek. Türkiye’deki göçmen ve mültecilerin yaş ortalamasının da 32,4 olduğu kaydedildi. Rapora göre, Türkiye’deki mültecilerin yaşlara göre oranları ise şöyle: 0-19 yaş arası yüzde 22,3, 19-65 yaş arası yüzde 71,4, 65 yaş üstü ise yüzde 4,2.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Organizasyonu raporuna göre, Avrupa, 82 milyon kişiyle en fazla uluslararası göçmen ve mülteciye ev sahipliği yapıyor. Avrupa’yı 59 milyon göçmen ve mülteciye ev sahipliği yapan Kuzey Amerika izliyor. Yalnızca ABD 51 milyon mülteci ve göçmene ev sahipliği yapıyor. Kuzey Afrika ve Batı Asya bölgelerinde ise yaklaşık 49 milyon göçmen ve mülteci yaşıyor. BM raporu Türkiye’deki göçmen sayısının ve durumun ülkenin en büyük sorunu haline geldiğini bir kez daha ortaya koydu.
GERİ KABUL ANLAŞMASI YUNAN ADALARINA MÜLTECİ AKININI DURDURAMADI
Türkiye ile AB arasında varılan anlaşma sonrasında kademeli olarak düşüşe geçen Ege denizindeki sığınmacı geçişleri, son aylarda yeniden arttı. 2019 yılı mayıs ayı ortasından itibaren Yunanistan’a deniz yoluyla ulaşan sığınmacıların sayısı son iki senenin üzerine çıktı. Yunan adalarına geçişteki rakamlar, AB ile Türkiye arasında imzalanarak Mart 2016’da yürülüğe giren anlaşmadan bu yana ilk kez bu sayıya ulaştı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ‘nin (UNHCR) son olarak 15 Eylül’de güncellediği verilere göre de eylül ayında Yunan adalarına toplam 4 bin 119 sığınmacı ulaştı. UNHCR’ın yayınladığı son Yunanistan raporunda da sığınmacı akınının ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 60 arttığı ve 7 bin 700’den fazla sığınmacının Yunan adalarına ulaştığı, bin 600 kişinin de kara yoluyla sınırı geçerek Yunanistan’a girdiği kaydedildi. Son yıllarda Türkiye’den Yunanistan’a geçen sığınmacılar arasında yaklaşık yüzde 40’lık oranla Afganlar ilk sırada, Suriyeliler ise yüzde 20’yle onların hemen arkasından geliyor. Ancak Midilli’de görev yapan STK temsilcileri ve gönüllüler, son dönemde geçiş yapan Suriyelilerin sayısının da yeniden arttığının altını çiziyor.
OECD: SADECE 140 BİN SURİYELİNİN KALACAK YERİ VAR
Türkiye’deki Suriyelilerin durumuna dikkat çeken bir rapor da Dünya Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nden (OECD) geldi. 430 sayfalık raporda Türkiye’de ‘Geçici koruma altında’ 3 milyon 700 bin Suriyeli’nin bulunduğu, bunlardan sadece 140 bin kişinin kalacak yeri olduğu ifade edildi. Bir milyon 700 bin Suriyeli göçmenin ise 18 yaşın altında olduğu kaydedildi. Raporda, Türkiye’nin 2016-2017 yıllarında kapılarını en çok Suriyeli öğrencilere açtığı belirtiliyor. Aynı yıllarda 6 öğrenciden birinin Suriyeli olduğu ifade ediliyor.
